
Esas No: 2011/10294
Karar No: 2011/28458
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/10294 Esas 2011/28458 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2010
NUMARASI : 2010/398-2010/690
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
818 Sayılı Borçlar Kanununun 114. maddesi "Mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde, bulunmak veya yeni bir alacak senedi veya yeni bir kefaletname imza etmek tecdidi tazammun etmez. Bununla beraber, bu hükmün aksine dair addolunan mukaveleler muteberdir." düzenlemesine yer vermiştir. Yenilere (tecdit) yeni bir borcun ihdası sureti ile eski bir borcun iskatı anlamına gelir. Borçlar Kanununun 114/2. maddesindeki karineye göre bir tecdit iddiasında olan kimse, tarafların bu husustaki anlaşmasını ispat ile mükelleftir. Kural olarak, açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesi tecdit anlamına gelmemektedir. Kambiyo senedine bağlı bir borcun süresi salt yeni bir senetle uzatılırsa bu yenileme değildir. Ancak eski kambiyo senedinin iadesi karşılığında daha uzun süreli yeni bir kambiyo senedi verilmesi yönündeki anlaşma yenileme mahiyetindedir (HGK. 30.03.2005 gün, 2005/12-188 E., 2005/204 K.)
Bu ilkelerin ışığı altında somut olayı incelediğimizde; Borçlu, aleyhinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda kendisine gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, takibe konu bonoya mahsuben 4 adet çek verdiğini, çeklerden 3 tanesini ödediğini 18.09.2010 keşide tarihli çekinde ödenmesi halinde borcu kalmayacağını ileri sürerek itfa nedeniyle takibin iptalini talep etmiş ve dilekçesine çek fotokopileri üzerine yazılı "her iki tarafın imzalarını içeren belgeyi eklemiştir.
Anılan belgenin incelenmesinde 4 adet çekin, takibe konu bono borcuna mahsuben alacaklıya teslim edildiği açıklamasının yapıldığı görülmektedir. Alacaklı ise belge altındaki imzasını inkar etmemekle birlikte belge üstündeki yerlerin sonradan doldurulduğunu ve çeklerin bono karşılığı verilmediğini ileri sürmüştür.
Borçlunun ibraz ettiği 21.05.2010 tarihli belge alacaklının bonoyu iade etme iradesini ortaya koymadığından borcun yenilendiğinden yenileme ile birlikte borcun ödendiğinden söz edilemez.
Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden ödeme sebebi ile iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.