5. Hukuk Dairesi 2020/3614 E. , 2021/5131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunun davacı idare vekili yönünden reddine, davalı vekili yönünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince kabulü ile Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/243 Esas, 2018/341 Karar sayılı kararı ortadan kaldırılarak, arsa niteliğindeki Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, ... Mahallesi 12887 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, sit alanında olması nedeniyle emsallere göre değerinin düşük olacağı, şeklindeki beyanlara göre emsal karşılaştırması yapılması doğru olmadığından, sit alanında olmasının olumsuz etkisi değerlendirilerek yeniden zemin bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının tarihi eser niteliği taşıması ve tapu kaydında da bu konuda şerh olması nedeniyle yapıya resmi birim fiyatı olarak 5.sınıf D grubu kabul edilerekDava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine,davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunun davacı idare vekili yönünden esastan reddine,davalı vekili yönünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince kabulü ile Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/243 Esas, 2018/341 Karar sayılı kararı ortadan kaldırılarak,arsa niteliğindeki Eskişehir ili,Odunpazarı ilçesi,... mahallesi 12887 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, sit alanında olması nedeniyle emsallere göre değerinin düşük olacağı, şeklindeki beyanlara göre emsal karşılaştırması yapılması doğru olmadığından, sit alanında olmasının olumsuz etkisi değerlendirilerek yeniden zemin bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının tarihi eser niteliği taşıması ve tapu kaydında da bu konuda şerh olması nedeniyle yapıya resmi birim fiyatı olarak 5. sınıf D grubu kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporu esas alınarak tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Tespit edilen kamulaştırma bedeli 670.248.91-TL olduğu halde hüküm fıkrasında maddi hata sonucu 675.362.71-TL yazılması,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/3678 Esas-2020/265 Karar sayılı gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) B1 nolu bendindeki (675.362,71) rakamlarının çıkartılmasına yerine (670.248,91)rakamlarının yazılmasına,
b) B4 nolu bendinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına,
Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.