14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16455 Karar No: 2016/3907 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16455 Esas 2016/3907 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/16455 E. , 2016/3907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 218 ada 57 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız elatmasının önlenmesini ve taşkın inşaatın kal"ini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiş; savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunmuştur. Davanın kabulüne dair hüküm, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 10.03.2015 tarih 2014/16851 Esas, 2015/2604 Karar ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak Yargıtay bozma ilamına konu edilmeyen hususlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri harç ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına yönelik hüküm kurulmuştur. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle "aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.