16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4605 Karar No: 2018/5054 Karar Tarihi: 12.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4605 Esas 2018/5054 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla mahkum edildiği ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendiği ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği vurgulanıyor. Tanıkların istikrarlı beyanları ve diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu belirtilen kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ifade ediliyor. Kanunda öngörülen suç tipine uygun olduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği belirtilen kararda, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmemesi sebebiyle temyiz davasının reddedildiği ve hükmün onandığı kaydediliyor. Kararda, sanığın suçunun kanunen öngörülen TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına uygun olduğu ifade ediliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/4605 E. , 2018/5054 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tanıkların aşamalarda değişmeyen ve ayrıntı içeren istikrarlı beyanları ile diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı ilgili birimlerden getirtilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.