23. Hukuk Dairesi 2015/3563 E. , 2015/5408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı birliğin, müvekkilleri ile imzaladıkları sözleşme ile belirtilen ada üzerindeki blok arsasının tahsisini üstlendiğini, ... ile 21.05.1997 tarihli sözleşme ile, ... Belediye Meclisi"nce tasdiki yapılacak, 1/1000 ölçekli imar planında belirlenecek, 14 nolu adada 6 nolu blok ve 23.05.2000 tarihli sözleşme ile 112 ada 1 parselde 1 adet blok arsasının tahsisinin üstlendiğini, ... ile imzalanan sözleşme gereği aynı yer ... parselde 2 adet blok arsasının bu kooperatife tahsisini üstlendiğini, davalının usulsüz işlemleri sebebiyle .... Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü"ne şikayet edildiğini, bedeli ödendiği halde birlik tarafından eksik alımı yapılan arsalar hakkında müvekkili kooperatiflere bilgi verilmediğini, birlik ile ... Organizasyon Şirketi arasında imzalanan 17.01.1997 tarihli sözleşmede 4012 konutluk ve 6012 m² lik sahada yer alan ticaret merkezlerine isabet eden alandan üretilen taşınmazın mülkiyetinin, alıcı adına tapuda devir ve tescilinin kararlaştırıldığını, akabinde "...Konut Projesi" ile ilgili birlik ve ... arasında 17.01.1997 tarihinde imzalanan sözleşme ile ilgili ihtilafların tüm sonuçlarıyla feshi ile buna dayalı sözleşme ve işlemlerin iptali konusunda yeni bir sözleşme imzalandığını, bu bağlamda birlik üyesi olarak müvekkilleri ile bir kısım diğer kooperatifleri zarara uğratan sözleşme gereği şirkete ödenen 1.805.177,42 TL karşılığında 167 dönüm arsa alınması gerekirken, 28 dönüm arsa alım işlemi yapılarak, birliğin dolayısıyla birlikten arsa alan kooperatiflerin zarara uğratıldığını, arsaların eksik metrajda olması sonucu ruhsat alamayan binaların kaçak duruma düştüğünü, bu durumun ortadan kaldırılması için doğru metrajda yenileme yapılıp, yeni tahsislerin yapılması gerektiğini, oysa müvekkillerinin tahsis edilen arsaların alt yapı bedellerini ödediklerini, ancak arsa tahsislerinin yapılmadığını, bunların ve bu sebeple uğranılan zararların tazmininin gerektiğini, 1999 depremi sonrası inşaat sınırının daire ve kat olarak düşürülmesi sebebiyle düşürülen oranda daire karşılığı bedelinin faiziyle tahsili gerektiğini ileri sürerek, tahsis edilen arsaların tespit ve tescili ile, eksik arsaların tahsisine, eksik tahsis sebebiyle uğranılan zararların tazminine ve tahsis mümkün değil ise, arsanın dava tarihindeki rayiç değerinin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler ile belirtilen ada üzerindeki blok arsaların tahsisinin kararlaştırıldığı, inşaatların, natamam vaziyette, .... parsel üzerinde oluşturulduğu, 6 adet bodrum ve zeminden oluşan natamam villa inşaatı bulunduğu, ayrıca 10 katlı ve her katta 4 daire olmak üzere toplam 40 daire ve bodrum ve zemin toplamı 2 katı natamam inşa halinde bloklar mevcut olduğu, herhangi bir taşma ve tecavüz bulunmadığı, oturdukları taban alanlarının belirlendiği ve sözleşmeler kapsamında birlik tarafından ek protokoller ve taahhütnameler kapsamında teslimi kararlaştırılan arsalar olduğu, inşaatların bu arsalar üzerinde yapıldığı, tahsisi öngörülen arsaların, yüzölçümlerinde herhangi bir değişiklik olmadan davacılara teslim edildiği, ancak imar değişikliği sebebiyle tahsisli arsa üzerindeki yapımı söz konusu daire sayısının düştüğü, bu durumun, arsa tahsisine ve tahsis bedelinin ödenmesine etkin olmadığı, İmar Yasası ile ilgili olup, arsa bedelinin, yüzölçüm ve belirlenen rayiç değerler üzerinden oluşturulduğu ve birlikten arsa alan davacılarca arsa bedeli ödenerek teslim alındığı, İmar Yasası"nın herkesi bağlayacağı, birliğin vazifesinin, arsa tahsisinden ibaret olup, bedelini aldığı tahsisin tamamını yaptığı ve teslimleri gerçekleştirdiği, davacıların, yasal olarak yapılması emsallerine göre mümkün olan inşaat alanı bakımından tadilat projeleri düzenleyip, işlem yapmalarının ve inşaatı sürdürmelerinin mümkün olduğu, eksik arsa tahsisi yapılmadığı, tahsis edilen parsellerin tamamının davacılarca kullanıldığı, öte yandan, birlik uygulamalarının incelenmesi sonucu 1996 yılında tescil edilen birliğin amacının birliğe ortak olan kooperatiflerin arsa ihtiyaçlarını karşılamak olduğu ve arsaların maliyet bedeli ile birliğe üye olan kooperatiflere satımını sağladığı, birlik genel kurulunun kararlarında ... Şirketi ile akdedilen sözleşmenin feshi de dahil aldığı tüm genel kurul kararlarının hazirun listelerinde davacıların da bulunduğu, alınan kararlara karşı herhangi bir itirazın olmadığı, birliğin genel kurullarda aldığı kararlarda mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi, aidatlar konusunda alınan kararlara karşı da herhangi bir itiraz yapılmadığı, bu kararların kesinleşmiş olduğu, tahsis edilen arsalarda herhangi bir eksiklik bulunmadığı, bu arsaların belirlenen bedellerinin, arsa niteliğine göre oluşturulduğu, yapılacak olan bina ve daire sayısına göre belirlenmediği, bedellerin birliğe ödendiği, eksik tahsis olmadığı, buna bağlı herhangi bir zarar söz konusu olmadığı, keza buna bağlı olarak dava dilekçesindeki talepler ile sınırlı tahsis mümkün değil ise, arsanın dava tarihindeki rayiç değerinin faiziyle tahsili talebinin de eksik tahsis söz konusu olmadığından mümkün görülmediği gözetilerek, davacı taleplerinin eksik arsa tahsisi odaklı ve buna bağlı talepler olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.