3. Ceza Dairesi Esas No: 2017/569 Karar No: 2017/10463 Karar Tarihi: 11.09.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/569 Esas 2017/10463 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, dava dosyasında yer alan delilleri değerlendirdikten sonra sanığın, bir grup ile birlikte katılanı darp ettiğine ve yaraladığına kanaat getirerek mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, olayın detaylı incelenmesi gerektiği, katılanın yaralanmasının ne kadar ciddi olduğunun tespit edilmesi gerektiği, sanık ve diğer şüphelilerin birlikte hareket edip etmedikleri konusunda belirsizliklerin giderilmesi gerektiği, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilerek karar bozulmuştur. Kararda, TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'deki bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2017/569 E. , 2017/10463 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) ... ... sanığa ait cep telefonundan katılan ..."i arayarak bulundukları parka çağırdığı, olay yerine gelen katılan ile ..... ..., ... nişanlısının katılan tarafından rahatsız edildiği iddiasıyla tartıştıkları, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, katılanın ... ... tarafından ve sanığın da içinde bulunduğu ellerinde sopa ve bıçak bulunan yaklaşık 15-20 kişilik bir grup tarafından darp edildiğinin iddia edildiği olayda; aynı olayla ilgili ... ... hakkında yargılama yapılan Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/336 Esas, 2016/546 Karar sayılı dava dosyası getirtilip incelenerek, gerektiğinde ... ... ve katılanın da ayrıntılı beyanlarına başvurularak katılanı yaralayan kişinin kim ya da kimler olduğu ve ne ile yaraladıkları ya da sanığın ve ...ım"ın birlikte hareket edip etmedikleri hususları belirlenip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 2) Katılanın yaralanması hakkında düzenlenen Malatya Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 02.04.2014 tarihli raporunda, katılanın yüz sınırları içerisinde tespit edilen yara izinin yüzde sabit iz niteliğinde olduğu belirtildiği halde, Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/336 esas sayılı dosyasında aldırılan aynı adli tıp şube müdürlüğünce düzenlenen 14.11.2014 tarihli ve Aydın Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 20.07.2015 tarihli raporlarda katılanın yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olmadığının belirtilmesi karşısında, çelişkinin giderilmesi amacıyla katılanın tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi"ne sevk edilerek, bu hususta rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Katılanın aşamalarda kendisini sanığın da içinde bulunduğu ellerinde bıçak ve sopa bulunan kalabalık bir grubun darp ettiğini belirtmesi karşısında, sanık hakkında TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması, 4) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılanın, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.