İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3260 Esas 2016/6302 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3260
Karar No: 2016/6302
Karar Tarihi: 14.06.2016

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3260 Esas 2016/6302 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, köy ihtiyar heyeti azalarının ihmal veya kötüye kullanım sebebiyle suçlu bulunarak cezalandırılmaları talebiyle açılan davada sanıkların görevlerini kötüye kullandığına dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar vermiştir. Ancak köy muhtarı olan sanığın ihtiyar heyeti kararı olmadan köy halkına salma salması ve ihalesiz olarak köye ait ürünleri satması zincirleme şekilde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir. Bu suç nedeniyle sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Hüküm gereği, suçun mağduru veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK 257/1 ve 257/2 maddeleri ile CMK 231/6 ve 226 maddeleri kararda yer alan kanun maddeleridir.
5. Ceza Dairesi         2014/3260 E.  ,  2016/6302 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüy kullanma suçundan mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar hakkındaki iddianamede TCK"nın 257/1. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, CMK"nın 226. maddesine aykırı olacak şekilde ek savunma hakkı tanınmadan aynı Kanunun 257/2. maddesi uygulanarak savunma haklarının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    Köy ihtiyar heyeti azaları olarak görev yapan sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın, muhtar olan diğer sanık ..."ın eylemlerine iştiraklerinin ve başkaca görev gereklerine aykırı davranışlarının bulunmadığı gibi, eylemleri neticesinde objektif cezalandırma şartları olan "kamu zararı", "kişi mağduriyeti" ve "kişilere haksız menfaat sağlama" unsurlarının ne suretle oluştuğu ve sanıkların suç kastıyla hareket edip etmedikleri karar yerinde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen yanılgılı hukuki değerlendirmeler ile beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Köy muhtarı olan sanık ..."ın ihtiyar heyeti kararı olmadan köy halkına salma salması ayrıca ihalesiz olarak köye ait ürünleri satması şeklinde sübutu kabul edilen eylemlerinin TCK"nın 257/1. maddesinde düzenlenen zincirleme şekilde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 257/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    CMK"nın 231/6. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulunun gerçekleşmesi için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında yer alan ""kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği"" şeklindeki kabul karşısında, sanıkların eylemi nedeniyle somut ve belirlenebilir bir zarar olup olmadığı tespit edilip, zarar oluştuğunun saptanması halinde sanıklara, bu zararı karşılamak isteyip istemediği sorulduktan sonra, kasıtlı suçtan mahkumiyetleri bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “kamunun uğradığı zarar tazmin edilmediğinden” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.