Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5015 Esas 2018/7491 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5015
Karar No: 2018/7491
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5015 Esas 2018/7491 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/5015 E.  ,  2018/7491 K.

    "İçtihat Metni"


    Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... 2-... 3-... Ltd.Şti. 4-... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesinden verilen 25.06.2015 günlü ve 2003/67-2015/259 sayılı hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    Hükmün ve davacı kurumun temyiz dilkeçesinin, davalı ..."e Tebligat Kanunun 21/1 ve 21/2. maddeleri uyarınca tebliğ edilmesi yerine, anılan Kanunun 35. maddesine göre tebliği usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.”; Yönetmeliğin 16. maddesinde, “Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz." İlgili düzenleme karşısında adres kayıt sisteminde kayıtlı olan gerçek kişilere 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesine dayanılarak tebligat yapılamaz.
    Bu durumda gerekçeli kararın ve kurum tarafından verilen temyiz dilekçesinin davalı ...’e yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.