13. Hukuk Dairesi 2013/22154 E. , 2014/255 K.
"İçtihat Metni"... vekili avukat ... ile 1-... vekili avukat ..., 2-.... Turz. Tic. Ltd. Şti vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.2.2013 tarih ve 125-95 sayılı hükmün Dairenin 21.4.2013 tarih ve 12781-12564 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların...’nın .... ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 21.06.1997 Tarihli sözleşmeyle 2 adet devre mülk satın aldığını,sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak devremülk hakkı için yıllık 1.200 ABD Doları olmak üzere 2 devremülk için 8 yıllık kullanım bedeli olan 19.200 ABD doları’nın tahakkuk tarihinden itibaren TL kuru üzerinden işleyecek en yüksek faizi ile birlikte 2.200 TL devremülk hakkı için ödenen 2077,70 TL, cezai şart bedeli olarak 1500 TL ve devremülklerin değeri için 1000 TL olmak üzere toplam 6.361,40 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.12.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülklerin değeri yönünden talebini ıslah ederek 14.700 TL tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılardan Belediye, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay HGK"nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı ... Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa Hukuk Genel Kurulu kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme 2013/22154-2014/255
Belgeleri ve Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300"ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, dönemin belediye başkanı ile meclis üyelerinin bundan dolayı cezalandırıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı ifa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir. Mahkeme ce davanın kısmen kabulü ile bir adet A tipi devremülk değeri için 7.500 TL, bir adet C grubu devremülk için 7.200 TL olmak üzere toplam 14.700 TL alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 21.05.2013 gün 2013/13781 - 2013/13564 sayılı ilamıyla oanmasına karar verilmiş bu kez davalı ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı delil olarak 21.06.1997 , bilgisayar yazıcısında düzenlenmiş bir adet devre mülk satış sözleşmesinin fotokopisi ve kopye ödeme belgelerine dayanmıştır. Davalı ise YHGK"nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş ise de davalı tarafın edimini yerine getirmediğinin kesin olarak anlaşılmasına göre davacının satış parasını satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmesi halinde talep hakkını kazanabilir.
Bu nedenle davacının sözleşme ve ödeme belgelerinin asıllarını ibraz etmesi sağlandıktan sonra davalı belediyenin sahtecilik savunması doğrultusunda bir araştırma yapılması gerekir. öyleyse davalının bu savunması ciddi görülerek üzerinde durulmalı ve davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile doğrulanmayan belgeler üzerinde davalının az yukarıda ileri sürdüğü hususlarda mürekkebin ve yazının 2013/22154-2014/255
özelliğine, belgeler üzerinde yer alan kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içerik ve parlaklığına, bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar inceleme yaptırılmalıdır. Bunun için dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte .... Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü ile gerektiğinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek uzman bilirkişi heyetinden, taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklandığı şekilde hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 21.05.2013 gün 2013/13781 - 2013/13564 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.