Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5638
Karar No: 2018/12761
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5638 Esas 2018/12761 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5638 E.  ,  2018/12761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davalılar vekili ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili dilekçesinde; davacıya vasiyet edilen (540 parseldeki 1/2 hissenin) taşınmazın vasiyetname doğrultusunda davacı adına tescilini talep etmiştir.
    Davalılardan ... vekili cevabında; düzenlenen vasiyetname ile murisin, sahibi bulunduğu taşınmazı diğer çocukların ve eşinin saklı paylarına müdahale edecek şekilde oğlu olan davacıya bıraktığını, iradesini serbestçe yansıtmadığını, şekil şartlarını bünyesinde bulundurmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/11448 esas 2013/14728 karar sayılı 24/10/2013 tarihli ilamıyla;
    TMK. 571/son maddesine göre; "Tenkis iddiası, def"i yoluyla her zaman ileri sürülebilir"
    Vasiyetnamenin tenfizi davalarında da tenkis def"i her zaman ileri sürülebilir.
    Somut olayda; davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtilen "saklı paya müdahale edecek şekilde oğlu olan davacıya taşınmazını bıraktığı" beyanın değerlendirilerek tenkis def"i ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece; davanın kabulü ile taşınmazın muris adına ½ hissesinin vasiyetname doğrultusunda tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle davacıya vasiyetname ile yapılan kazandırım ile davalıların ihlal edilen saklı paylarını davalı ... yönünden 15.000,00TL, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden ayrı ayrı 813,40"ar TL"nin bu bedele ilişkin olarak hesaplanacak faizleri ile birlikte isimleri belirtilen davalılara ödenmesine, davalı müteveffa ... yönünden miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle davacıya vasiyetname ile yapılan kazandırım ile ihlal edilen saklı payı yönünden mirasçılarına miras payı oranında belirtilen bedele ilişkin olarak hesaplanacak faizleri ile birlikte ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ... haricindeki davalıları sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Dosyanın incelenmesinde; mahkemece verilen ilk hükmün davalı ... yararına tenkis def’inin incelenmesi yönünde bozulduğu, bozma sonrası tüm davalılar yararına tenkis defi ileri sürülmüş gibi tenkis hükmü kurulduğu görülmektedir.
    O halde; mahkemece, savunmanın genişletilmesi kapsamında kalan davalı ... haricindeki davalıların tenkis def"inin ve tenkis defi ileri sürmeyen davalılar yönünden mahkemece tenkis oranı dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur.
    Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir.
    Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur.
    Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK"nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.
    Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK"nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK"nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
    Davacıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davacıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
    Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. O zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile, bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değer hakim tarafından belirlenmeli ve davacıya fazla verilen taşınmazın değerinin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmelidir.
    Dosya içeriğinden; tercih hakkına yönelik belirlemede bulunulmadığı gibi taraflarca da tercih hakkı yönünden bedelin esas alındığı, bu kapsamda yargılama sırasında tenkis oranına ilişkin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ölüm tarihi esas alınarak ihlal edilen saklı pay oranının tenkisine karar verildiği, tenkise ilişkin hesaplama kurallarının uygulanmadığı,
    yukarıda açıklanan yönteme göre düzenlenen nihai nitelikte sonuç ortaya çıkmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece; tenkis hesabı konusunda açıklanan bu ilkeler esas alınarak ve bu şekilde bir inceleme yapılmak suretiyle, davalı ... bakımından saklı payının ihlaline ilişkin tenkis hükmü kurulması gerekirken, tenkise tabi taşınmaz yönünden murisin ölüm tarihindeki değeri üzerinden tenkis hesabına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    4-) Dava; vasiyetnameni tenfizi talebi ile açılmış, yargılama sırasında tenkis def’i ileri sürülmüştür.Vasiyetnamenin tenfizine ilişkin davalar ayni bir hak bahşeder nitelikte olduğundan nispi harca tabidirler. Buna göre, mahkemece, vasiyete konu taşınmazın bilirkişi raporu ile belirlenen değeri üzerinden peşin nispi harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi gerekir.
    Aynı zamanda tenkis def’i de ileri sürülmekle; kabul edilen tenkis miktarı yönünden de davalının haklılığı ortaya çıkmaktadır.
    Yargılama sırasında, miktar belirtilmeden bilirkişi raporunda belirtilen miktar üzerinden harcın tamamlatılması için süre verildiği, davacı tarafça harç ikmali yapıldığı, yargılama sonunda ise kabul edilen tenfiz değeri açıklanmadan hüküm kurulduğu belirlenmektedir.
    O halde; mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi ve tenkise yönelik bedel tahsiline ilişkin aynı zamanda hüküm kurulacağından, vasiyete konu taşınmazın değerinden kabul edilen tenkis miktarının indirilmesi suretiyle belirlenen miktar üzerinden harcın tamamlatılması, yargılama sonunda ise haklılık oranına göre harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... haricindeki davalıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... yararına hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi