Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 82/12. maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği belirtilmiştir.
Borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğine yönelik şikayetinin incelenmesinde esas alınacak husus mesken ihtiyacının belirlenmesidir. Kural olarak evini ipotek ettirmiş borçlunun meskene ihtiyacının samimi olmadığı kabul edilmekte ise de, taşınmaza konulan ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması hali bu kuralın istisnası olup, taşınmazına zorunlu olarak ipotek konulmuş olan borçlunun meskene ihtiyacının samimi olmadığından söz edilemez.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller.
Somut olayda, şikayet konusu edilen 740 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ipotek, 358 sayılı .. Tarım Kredi Kooperatifi lehine konulmuş olduğundan (esnaf kredisi niteliğinde olduğundan) mahiyeti gereği zorunlu ipotek olarak kabul edilmelidir.
Ayrıca dava konusu 326 ada, 103 parsel sayılı ve 12 nolu bağımsız bölümde de Halkbankası ve Şekerbank lehine verilmiş ipotekler yer almaktadır. Bu durumda anılan bankalardan ipoteğe konu edilen kredi sözleşmesinin mahiyeti ve ipotek borcunun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği sorulmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taşınmazlardaki ipotek türü belirlenmeksizin, zorunlu ipotek olup olmadığı ve hacizden önce ipotek borcunun ödenip ödenmediği araştırılmadan verilen karar eksik incelemeye dayalıdır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir .
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.