22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/14791 Karar No: 2018/20722 Karar Tarihi: 02.10.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14791 Esas 2018/20722 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/14791 E. , 2018/20722 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti: Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde şantiye şefi fabrika sorumlusu olarak 01.11.2013 -16.03.2014 tarihleri arasında 4.000.00 TL ücretle haftada 7 gün çalıştığını hatta 1 Ocak tatilinde de çalıştığını, ... akdinin haksız feshedildiğini beyanla ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı cevabının özeti: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Fazla çalışma yaptığını ve genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir. Fazla çalışmanın ve genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Dosya içeriğine göre; davacı tanıklarının işverenle husumeti bulunmadığı ve işveren aleyhine dava açmadıklarını ve dava açmayacaklarını beyan ettikleri ve uyap sisteminde yapılan araştırmada dava kaydı bulunmadığı halde Mahkemece davacının da kendisi gibi dava açan ve işten çıkartılan tanık beyanları dışında başka bir delille fazla mesai ve genel tatil çalışmalarını delillendiremediği gerekçesiyle bu taleplerin reddi yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. Ayrıca kabule göre de davalı şirket vekille temsil edilmediği halde lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.