16. Hukuk Dairesi 2016/7417 E. , 2017/204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı, 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmalarından önce taşınmazın kullanım hakkını işgalcisi olan ..."den satın aldığını daha sonra bir kısmını çekişmeli ... sayılı parselde lehine şerh verilen ..."e, bir kısmını ise ... sayılı parselde lehine şerh verilen ..."a sattığını, ancak adı geçenler yararına satın aldıklarından daha fazla yer için kullanım şerhi verildiğini öne sürerek dava açmış olup, güncellemeye itiraz niteliğindeki davada taşınmazların bir bölümü hakkında kendi adına kullanıcı şerhi verilmesini istemekte hukuki yararı bulunduğu belirtilerek, mahkemece işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda temyize konu davanın kabulüne, çekişmeli ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın ... metrekarelik kısmının davalı ..., 173.18 metrekarelik kısmının davacı ..."nın kullanımında olduğu, çekişmeli ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın ... metrekarelik kısmının davalı ..., 75.20 metrekarelik kısmının davacı ..."nın kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların kullanıcısı olan davacının, kullanım hakkını dosya kapsamındaki devir sözleşmeleri gereğince kısmen davalılara devrettiği, bir kısım kullanım hakkını ise uhdesinde tuttuğu, gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Evveliyatı ... parsel olan 1040 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, 2009 güncelleme çalışmaları sırasında ifrazen ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, dava konusu 398.18 metrekare yüzölçümlü ... parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 422.20 metrekare yüzölçümlü ... parsel sayılı taşınmazın ise davalı ..."ın kullanımında bulunduğu tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmiştir. ... parsel sayılı taşınmazın, davacı ... tarafından işgalcisi Osman Gezer"den satın alındığı, taşınmazın bir kısmını davalı ..."e, bir kısmını ise davalı ..."a sattığı dosya kapsamı ve taraf beyanları ile sabittir. Ne var ki; davacı, dosyaya ibraz ettiği senetlerle davalı ..."e 225 metrekare, davalı ..."a 347 metrekare yer sattığını ancak davalılara sattığından daha fazla yer yazıldığını iddia etmekte, davalılar ise çekişmeli taşınmazları davacıdan satın aldıklarını kabul etmekle birlikte, aldıklarından beri kendilerinin kullandığını belirtip davanın reddini istemektedirler. Dolayısıyla uyuşmazlık; dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tamamının davacı tarafından davalılara satılıp satılmadığı, taşınmazın tamamının davalıların kullanımında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ... parsel sayılı taşınmazın davalı ..."e, ... parsel sayılı taşınmazın davalı ..."a ait olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye dair bilgileri bulunmadığını belirtmiş iseler de çekişmeli taşınmazların kullanım şekli konusunda ayrıntılı beyanda bulunmadıklarından, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde fen ve inşaat bilirkişileri eşliğinde, çekişmeli taşınmazları iyi bilen tarafsız mahalli bilirkişiler ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ile keşif yapılmalı, kendilerinden çekişmeli ... ve ... parsel sayılı taşınmazların davacı tarafından davalılara satılıp satılmadığı, ne zamandan beri kimin kullanımında oldukları ve ne şekilde kullanıldıkları hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, alınan beyanlar ile önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları alınacak bilirkişi raporları ile denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; çekişmeli taşınmazlar üzerinde hangi kısmın davacıya hangi kısmın davalıya ait olduğu gösterilmeden hükmün infazını imkansız kılacak şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.