4. Ceza Dairesi 2020/5207 E. , 2020/19676 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, TCK"nın 67/2-d maddesinde yer alan sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa mahkumiyet kararı verilmesi halinde zamanaşımının kesileceği yönündeki düzenleme göz önüne alınarak sanık ... hakkında zamanaşımının 03/05/2016 tarihli hüküm ile kesildiği belirlenmekle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında tehdit suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında beraat kararı verilmiş olması karşısında; kendisini müdafi ile temsil ettiren sanık yararına, CMK"nın 325/1 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddeleri uyarınca, "1800 TL" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken,"1500" TL vekalet ücretine hükmedilmesi;
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, hüküm fıkrasına, "karar tarihinde yürürlükte olan 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14/4. madde ve fıkrası uyarınca uyarınca 1800 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık ..."a verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, katılan ..."nün dosya içeresinde bulunan müracaat dilekçesi ile aşamalarda alınan beyanlarında sanığın tehdit içeren sözleri ile ilgili farklılıklar bulunması, beyanları hükme esas alınan tanık ..."ın da beyanları göz önüne alınarak tüm beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilmediği takdirde hangi beyana ne suretle üstünlük tanındığının açıklanıp tartışıldıktan ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2)Kabule göre de;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ise; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm
yiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.