Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/917
Karar No: 2017/6650

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/917 Esas 2017/6650 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/917 E.  ,  2017/6650 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesi ile köyünde yapılan mera çalışmalarında mera niteliğiyle tesbit edilen 123 ada 7 parsel sayılı taşınmazın orman örtüsü ile kaplı olup üzerinde orman ağaçlarının bulunduğunu taşınmazın orman alanı ile bütünlük oluşturduğunu, eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek tapunun özel sicilinde Balıkesir Mera Komisyonu tarafından mera vasfı ile tescili yapılan davaya konu 264 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına yapılan tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davacının davasının kabulü İle köyünde kain davaya konu edilen 264 ada 7 sayılı parselin davalı Hazine adına özel sicilde mera vasfı ile yapılan tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mera kaydı ve tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
    Şöyle ki; davacı Orman Yönetimi dava dilekçesinin açıklamalar kısmında dava ettiği parselin 123 ada 7 parsel olduğunu yazmış, aynı dilekçenin sonuç kısmında ise 264 ada 7 parselin orman vasfı ile tescilini talep etmiştir.
    Dava dilekçesinden dava edilen taşınmazın hangisi olduğu noktasında oluşan bu tereddüt giderilmeden mahkeme heyetince 123 ada 7 parselin keşfi yapılmış, bilirkişiler raporlarını keşfi yapılan 123 ada 7 parsel için düzenlenmişler, buna rağmen mahkemece hakkında inceleme ve araştırma yapılmayan 264 ada 7 parsel hakkında hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararda orman ve fen bilirkişi raporlarının özeti yazılırken ve hüküm hakkında gerekçe oluşturulurken üçüncü bir parsel numarasından bahsedilmiş ve dava konusu taşınmazın 181 ada 51 parsel olduğu belirtilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu olup olmadığı belli olmayan ve keşfi yapılmayan parsel hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu nedenle mahkemece davacıya dava dilekçesini ve hangi parseli dava ettiğini açıklaması için süre verilmeli, ondan sonra dava edilen taşınmaz üzerinde keşif ve inceleme yapılarak tarafların delilleri değerlendirilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Bundan başka, 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
    -2- 2016/917 - 2017/6650

    4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Ancak, 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1) illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2)sınırları il mülkî sınırlarıdır.
    3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda; davalı ... köy tüzel kişiliğinin, 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırıldığından mahkemece yargılama sırasında bağlı olduğu ilçe belediyesinin yanında Kanunla büyükşehir belediyesi sınırları il mülkî sınırları olarak belirlendiğinden de davada taraf olacağı dikkate alındığında 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılmalıdır.
    Kabule göre de; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince, bu dava dosyası yönünden davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Başkanlığının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi