11. Hukuk Dairesi 2015/15567 E. , 2017/2786 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davadae verilen 16/10/2015 tarih ve 2015/90-2015/761 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı mirasçıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tahditli plaka sınıfına giren “M” plakalı minibüs sahibi olduğunu, oturma kapasiteli minibüslerin yerine 18+9 yolcu kapasiteli otobüslere geçilme kararı alındığını, bu karar sonrasında müvekkili tarafından yeni araç alınarak davalı kooperatif üyeleri tarafından işletilen halk otobüsleri ile aynı anda toplu taşıma hizmeti vermeye başladıklarını, davalı kooperatif üyeleri ile oluşan uyuşmazlıklar neticesinde müvekkilinin de üyesi olduğu arasında protokoller düzenlendiğini, bu protokoller çerçevesinde müvekkili tarafından 38.100,00 TL bono keşide edilerek davalı verildiğini ve bono bedelinin ödendiğini, ancak protokollere rağmen davalı kooperatif üyeleri tarafından açılan dava sonucunda Koordinasyon Kurulu kararının Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu durumda protokollerde ön görülen amaçların ortadan kalktığını, protokolün karşı tarafı olan kooperatif ve üyelerinin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek protokollerin geçersizlik nedeniyle feshine ve 38.100,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre tarihinde aldığı karar doğrultusunda plakalı minibüslerin ruhsatları iptal edilerek kapasitesi artırılıp halk otobüsleri ile aynı statüde çalışmaya başladıkları, çıkan uyuşmazlıklar neticesinde arasında protokoller düzenlenerek otobüs işletmecilerinin zararının karşılanmasının kararlaştırıldığı, bu kapsamda davacının da özel halk otobüs işletmecisi olan ./..
davalıya 38.100,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin protokoller gereği kabul edilen özel halk otobüsü işletmecilerinin 2007 ile 2011 tarihleri arasındaki zararı için yapıldığı, kabul edilen zarar karşılığı olarak ödenen bedelin iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacının üyesi olduğu dava dışı rasında düzenlen anlaşma ve protokollerin geçersizliğine dayalı olarak geçersiz sözleşmeler uyarınca ödenen çek bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup, dava konusu çekin dosya arasında bulunan anlaşma, çeşitli protokoller çerçevesinde davacı tarafından keşide edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, çekin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmakta olup, mahkemece, dava konusu çekin davalı kooperatif ortaklarının doğmuş zararlarına ilişkin olarak verildiği kabul edilerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, yukarıda anlaşılacağı üzere, davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu çekin davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli genel kurulu kararının mahkemece iptal edilmesi karşısında, iptal kararına rağmen anılan kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, davalı Kooperatif üyesinin 2007 tarihli kararının alınmasından iptal edilinceye kadarki geçen süre zarfında zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı, bu bağlamda çekin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususları mahkemece yeterince irdelenip iptal edilen kararı yerine alınan yeni karar dahi dayanak anlaşma ve protokoller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken denetlenebilir yeterli dayanağı da gösterilmeden zarar karşılığı ödenen bedelinin iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.