Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/659
Karar No: 2017/6647
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/659 Esas 2017/6647 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/659 E.  ,  2017/6647 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiğibulunan yaklaşık 33 dönüm yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, mirasen intikal ve taksim ile eklemeli olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davalı vekili, davacı tarafından tapulama tesbit çalışmalarına karşı uyuşmazlık çıkartılmadığı, belediye mücavir alan sınırları içinde olduğu, davacının zilyetliğinin kanunî olmadığı savunmasıyla davanın reddini istemiştir.
    Davalı köy tüzel kişiliği, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve fen bilirkişisinin 29.09.2011 günlü rapor ve krokisinde (D) harfi ile gösterilen 33.703 m² bölümün davacı adına tesciline, aynı raporda (A), (B) ve (C) işaretli bölümlere ilişkin davanın reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından (D) bölümüne ilişkin temyiz edilmesi üzerine Dairenin 15/04/2013 tarih ve 2012/12578 -2013/4317 sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “ Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tescil davalarında husumet, ve ilgili kamu tüzel kişisi ile birlikte taşınmaz köy sınırları içerisinde ise Köy tüzel kişiliğine, belediye sınırları içerisinde ise ilgili belediye başkanlığına yöneltilmelidir. Taraf teşkili bir davanın görülebilirlik koşuludur. Somut olayda ise; tescili talep edilen taşınmaz sınır olması nedeniyle husumetin yanında de yaygınlaştırılması gerekmektedir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.


    Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    O halde, mahkemece, dava konusu taşınmazın husumet yaygınlaştırıldıktan sonra dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.K.’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tesbitine itiraz davalarında ise tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi, bir mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar, ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
    Yukarıda yazılı koşulların somut olayda bulunmaması halinde, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.”gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacının davasının reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar, ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. tarihinde kurulmasından sonra, aynı yerde 32 numaralı Komisyonunca yapılıp 08.05.1992 tarihinde ilân edilen evvelce sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, sınırlaması yapılan yerlerde ise aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    22.08.1990 gününde yapılıp 11.12.1991 – 11.06.1992 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17.maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi