Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4488 Esas 2018/5029 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4488
Karar No: 2018/5029
Karar Tarihi: 11.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4488 Esas 2018/5029 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararda, sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan mahkumiyetine karar verildiği belirtilmektedir. Temyiz talebinin reddedildiği ve hükümlerin onandığı kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği vurgulanmaktadır. Sanık müdafi tarafından ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı ifade edilmektedir. Mahkeme kararında, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararının verildiği belirtilmiştir. Bu kanun maddeleri, suçun niteliği, işleniş biçimi ve hüküm farklılıkları gibi durumlara göre değişebilir.
16. Ceza Dairesi         2018/4488 E.  ,  2018/5029 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 11.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.