20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/908 Karar No: 2017/6638
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/908 Esas 2017/6638 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/908 E. , 2017/6638 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili tarafından verilen 20.05.2010 havale tarihli dava dilekçede özetle; tarafından satın alındığını ve 30 yılı aşkın süredir davacı tarafından kullanıldığını, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazların 150,91 m2 haricinde kalan 4.668,59 m2"lik kısmının orman olarak tespit yapıldığını, Devlet ormanlarının seri halde bulunduğunu, taşınmazın seri orman içinde sadece 159 m2"lik kısmının davacıya ait olup geri kalan kısmının ise orman vasfında olmasının söz konusu olmadığını, bu nedenlerle Mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkında 160 ada 5 parsel sayısı ile tutanak düzenlendiği gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine kadastro mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine dosya merci tayini için Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Dairece tutanak düzenlenen 160 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacının dava ettiği 223 ada 3 parsel içerisinde kalmadığı, dava edilen alanın 1982 yılında orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği belirtilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu ise; davanın reddine ilişkin kurulan hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kocaman beldesi Merkez mahallesinde ilan edilerek 9.11.1981 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 07/09/2008 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına göre dava konusu 223 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu dava konusu taşınmazın orman kadastrosunun kesinleşmesi ile 1982 yılında orman vasfı ile Hazineye tescil edildiği, eldeki davanın ise 11/05/2010 tarihinde açıldığı, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak yargılamanın yapıldığı Terme adliyesinde müstakil aile mahkemesi bulunmaması sebebi ile asliye hukuk mahkemesinin aile mahkemesinin görevine giren hususlarda “aile mahkemesi sıfatı ile” davalara baktığı, eldeki dava asliye hukuk mahkemesince karar bağlandığı halde zuhulen bir kısım duruşma tutanakları ve gerekçeli karar başlığında asliye hukuk
mahkemesinin altına “aile mahkemesi sıfatı ile” cümlesinin yazıldığı anlaşıldığından ve bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün karar başlığında mahkemenin adının altında yazan “aile mahkemesi sıfatı ile” cümlesinin çıkarılmasına ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.