Esas No: 2021/24821
Karar No: 2022/4349
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24821 Esas 2022/4349 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/24821 E. , 2022/4349 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ...’in temyiz isteminin incelemesinde;
Hükmün, sanık ...’e 24.05.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın yasal süresinden sonra, 16.07.2021 tarihinde temyiz itirazında bulunduğu anlaşılmakla, sanık ...’in temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan ... vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Bozmanın sirayeti sebebiyle mahkemesince kurulan hükmün sanık ... müdafii tarafından temyiz edilip edilemeyeceği ön sorun olarak incelenmiştir.
Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasa’mızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır.
Kanun yoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır.
Kanun yoluna başvurma hakkı, aynı zamanda hak arama özgürlüğü ile erişim hakkının da önemli alt başlıklarından birisidir.
Öte yandan; 7 No.'lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkumiyet hükmünü yüksek bir mahkemede yeniden inceletebilme hakkına sahiptir.
CMK'nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir.
Aynı Kanun’un 272 ve devamı maddeleri uyarınca, (Suçluların iadesi ile 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8. maddesinde belirtilen istisnalar dışında) ilk derece mahkemesinden verilen bütün nihai kararlar yâni hükümler, kural olarak istinaf kanunyolu denetimine tâbidir.
(CMK’nın 272/3 maddesinde belirtilen istisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir.)
CMK’nın 286/1. maddesi uyarınca, istinaf mahkemesinin verdiği bozma dışındaki kararlar ile aynı maddenin 2. ve 3. fıkrası kapsamında belirtilen istisnalar dışındaki bütün istinaf mahkemesi kararları temyiz kanun yolu denetimine tabidirler.
CMK’nın 306. (1412 sayılı CMUK’un 325) maddesi uyarınca, hüküm sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 21.05.2019 tarihli ve 171-453 sayılı kararında da belirttiği üzere; önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın sirayet üzerine verilen kararı temyiz edemeyeceği görüşündedir.
Dairemiz ise; yukarıda açıklanan gerekçeler ile Any. m. 36, AİHS m. 6, (7) No.’lu Ek Protokol m. 2/1, 5320 SK m. 8/1 ve 5271 sayılı CMK’nın m. 306, 260 ve devamı hükümleri uyarınca önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın, sonradan verilen hükmü temyiz edebileceğini kabul etmektedir.
Nihayet Anayasa’mız ve AİHS hükümlerine göre hak ve özgürlükler asıl, kısıtlamalar ise istisnadır. Sınırlama ve kısıtlamalar ise; belli koşularda ve ancak kanunla yapılabilir. Hak arama özgürlüğü ve erişim hakkı kapsamında olduğu tartışmasız olan kanun yoluna başvurma hakkının içtihat yoluyla daraltılması, somut olayda olduğu gibi temyiz hakkının kullanılmasının engellenmesi, 5271 sayılı CMK’nın 289 (1)-h maddesi bağlamında hukuka kesin aykırılık hâlidir.
Bu itibarla önceki hükmü temyiz etmeyen sanık ... müdafiinin bozma sonrası kurulan hükmü temyiz edebileceği değerlendirilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyan nitelikli hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 20/05/2008 gününden karar tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ..., ... hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.