
Esas No: 2015/1849
Karar No: 2015/5350
Karar Tarihi: 08.07.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1849 Esas 2015/5350 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti, ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, ödemelerini yapmasını müteakip kendisine dairelerinin teslim edildiğini ve 6 no"lu dairenin içine masraf yaparak kiraya verdiğini, davalı kooperatifin müvekkiline ödeme yapması konusunda ilk üyelik için gönderdiği ihtarların ardından ikinci üyelik için de 1. ihtarı gönderdiğini, bu ihtara müvekkilinin fazla ödemesi bulunduğu şeklinde cevap verdiğini, daha sonra davalı tarafından müvekkilinin borç dökümünün gönderildiğini, ardından davalının 2. ihtarı gönderdiğini, bu ihtara da itiraz ettiklerini, bunun üzerine davalının müvekkilinin ihraç edildiğine ilişkin ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve ortada usulüne göre verilmiş bir ihraç kararı bulunmadığını, 2011 yılı genel kurulunda müvekkilinin yönetim kuruluna yedek üye olarak seçildiğinin kendisine bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifteki 6 ve 12 no"lu daireler için üyelik haklarının devam ettiğinin ve ihraç kararının geçersizliğinin tespitini, yönetim kurulu kararının iptalini, bunların mümkün bulunmaması halinde müvekkilinin 6 ve 12 no"lu daireler için üye olarak ödediği bedeller ile dairelerin iç tadilatı için yapmış olduğu masrafların dava tarihi itibariyle tespiti ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL"nin avans faiziyle kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının ihracına yönelik genel kurula sunulmak üzere yaptığı itirazın yönetim kurulu tarafından genel kurula getirilmediği, ihraçla ilgili iptali gereken bir genel kurul kararı da alınmamış bulunduğu, böyle durumlarda, ortağın yönetim kurulu kararının iptali davası açarak, uyuşmazlığı mahkemeye getirme hakkının bulunduğu, süresinde genel kurula itiraz edildiği için, genel kuruldan sonra açılan davanın da süresinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, aidat ödeme tarihi genel kurul kararlarında açıkça belirtilmediğinden her ayın 30. gününün ödeme günü olduğunun kabulü gerektiği, 30 günlük ödeme süresi ile muacceliyetin de buna göre tayin edileceği, davacıya keşide edilen 1. ihtarda 30 günlük ödeme müddeti geçmediği halde henüz muaccel olmayan 2011 yılı Ocak ayına ait 80,00 TL ile 2011 yılı Şubat aidatı olan 80,00 TL olmak üzere toplam 160,00 TL aidat bedelinin Yasaya ve anasözleşmeye aykırı olarak keşide edilen l. ve 2. ihtarnamelerde istendiği, davacının 27.06.2008 tarih genel kurul toplantısından bu yana tüm genel kurul toplantılarında davalı kooperatifin kayıtlı üyesi olduğu ve kooperatif organlarına da seçilmiş bulunduğu, kooperatif yönetim kurulunun aldığı 02.05.2011 tarih ve 137 no"lu ihraç kararın karşı genel kurula sunulmak üzere 3 aylık süre içinde genel kurulda görüşülmesi için yazılı olarak noter eliyle itirazlarını sunduğu, bu itirazın görüşülmesi hususunda genel kurulda gündem maddesi konulmamakla birlikte tahmini bütçe görüşmeleri sırasında haklarında ihraç kararı verilen davacı dışındaki diğer ortaklara borçlarını ödemek için genel kurulca yeniden ödeme süresinin verildiği, hatta ihraç edilmiş borçlu üyelerden M. Barış Bakırsan ve Serpil Ayıtkan"ın yönetim kurulu ile yaptığı görüşme neticesinde borçlarının ana parasını ödemek kaydı ile yönetim kurulunca bu üyelere uygulanmış olan ihraç kararlarının iptalinin genel kurul onayına sunularak kabul edilmesi yönündeki genel kurul kararlarının ve davalı kooperatif uygulamasının üyeler arasındaki eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiği, davacının davalı kooperatif nezdindeki A/l Blok 6 no"lu daire yönünden 1. üyeliğini 26.09.2000 tarihinde, A/1 12 no"lu daire yönünden 2. üyeliğini ise devir yoluyla 28.10.2009 tarihinde edinmiş olduğu, davacının davalı kooperatif nezdindeki her iki üyeliği için keşide edilen ihtarnamelerin usulüne uygun olmaması ve ihraca konu genel kurul kararlarının davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümlerine uygun olarak geçerli bir ihraç kararının varlığından söz edilemeyeceği gibi davacının usulüne uygun olarak ihraç edildiğinin davalı kooperatif tarafından da ispatlanamamış olduğu, davacının halen davalı kooperatifte iki üyeliğinin bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 02.05.2011 gün ve 137 sayılı ihraç kararının iptali ile davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraf vekillerinin üyelik tespitine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
HMK"nın 297/2 maddesi "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir.
Davacı tarafça 6 ve 12 no"lu dairelere ilişkin üyelik hakkının devam ettiğinin tespiti istenmiş ve hükmün gerekçe bölümünde 2 adet üyeliği bulunduğu yönünde açıklamaya yer verilmiş olmasına rağmen, hüküm bölümünde hangi üyelik yönünden olduğu açıklanmaksızın "kooperatif üyeliğinin tespitine" karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının A/1 Blok 6 no"lu daire yönünden 26.09.2000 tarihinde üye olduğu, bu üyelik yönünden 13.02.2007 tarih 04513 yevmiye sayılı 1. ihtarname ve 18.04.2007 tarih ve 11249 yevmiye sayılı 2. ihtarnamenin keşide edildiği, her iki ihtarnamenin de davacıya tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinde bu ihtarlara bağlı olarak davacının ihraç edildiği savunulmuş ise de dosyada ihraç kararı ve tebliğ belgelerinin bulunmadığı, mahkemece bu konuda bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca 22.06.2009 tarihli genel kurulun 5. maddesinde davacının da aralarında bulunduğu, gazete ilanı ile ihraç tebliği yapılan üyelerin, ihraç kararının genel kurul onayına sunulduğu, bir kısım üyeler yönünden atifet mehli verildiği görülmüştür.
Davacının A/1 Blok 12 no"lu daire yönünden ise, devir yoluyla 28.10.2009 tarihinde üyeliğe kabul edildiği, 18.02.2011 tarih 05306 yevmiye sayılı 1. ihtar ve 18.03.2011 tarih 07481 yevmiye sayılı 2. ihtarın keşide edildiği, 02.05.2011 tarihli ihraç kararının 04.05.2011 ve 11540 yevmiye sayılı ihtar ile davacıya gönderildiği, dosyada tebliğe ilişkin belgenin bulunmadığı, ancak davacı tarafça 31.05.2011 tarih ve 07824 yevmiye sayılı bildirim ile ihraç kararına itiraz edilmesine rağmen genel kurulda ihraç kararının görüşüldüğü yönünde dosyada bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla davalı kooperatif defter, kayıt ve belgeleri incelenerek, A1 Blok 6 no"lu daireye ilişkin üyelikle ilgili ihraç kararı verilip verilmediği, verilmiş ise davacıya tebliğ edilip edilmediği, bu ihracın gündeme alındığı 26.02.2009 tarihli genel kurul kararının davacıya tebliğ edilip edilmediği, davalı tarafça temyiz dilekçesinde davacının 6 no"lu üyelikten ihracı benimseyerek bu üyeliğe ilişkin çıkma payının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan A1 Blok 12 no"lu daireye ilişkin üyelikle ilgili ödenen miktar ile birleştirilerek bir üyelik olarak devamına karar verildiği savunulduğundan, A1 Blok 6 no"lu üyeliğe ait çıkma payının davacıya ödenip ödenmediği ya da A1 Blok 12 no"lu üyeliğe aktarılıp aktarılmadığı hususlarında rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken üyelik tespiti istemi yönünden eksik incelemeye dayalı olarak, gerekçede davacının iki üyeliği bulunduğunu kabulü, HMUK"nın 297/2. maddesine aykırı olarak bu kabulün hüküm fıkrasına yansıtılmaması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.