Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/410
Karar No: 2018/11818
Karar Tarihi: 18.09.2018

Hırsızlık - mala zarar verme - resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/410 Esas 2018/11818 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi         2017/410 E.  ,  2018/11818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27.05.2009 tarih ve 2008/530-2009/425 E.-K. sayılı ilamına ilişkin kesinleştirme işleminin 28.10.2009 tarihli ek karar ile kaldırılmasının ardından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderildiği ve Yüksek 6. Ceza Dairesi"nin 2012/4102-2014/8506 E.-K. sayılı ilamı ile suç tarihinden sonra 29.04.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında “TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme; sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; mala zarar verme suçunun sanıklar ... ve ...; resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarının ise sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ..."un suç tarihi itibariyle tekerrüre esas sabıkasının bulunmadığı, her ne kadar mahkemece diğer sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanmış ise de tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı dikkate alındığında, seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngören mala zarar verme suçunda her iki sanık hakkında TCK"nın 58/3. maddesi uyarınca hapis cezası tercih edilmesinin zorunlu olmadığı da gözetildiğinde, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçu yönünden seçenekli yaptırımlardan hapis cezasına hükmedilmesi, yine alt sınırdan hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
    2-Müşteki ..."ın 08.11.2010 tarihli duruşmada alınan beyanında, olay nedeniyle kapıda meydana gelen zararın giderilmediğini, buna ilişkin zararın giderilmesini talep ettiğini, ancak kapı kilidinin parasını aldığını, yine geliş gidiş masraflarının da sanıklar tarafından karşılanması nedeniyle zararının kısmen giderildiğini söylediğinin anlaşılması karşısında, kısmi iadenin hangi aşamada gerçekleştiği de araştırılarak, müştekinin TCK"nın 168/4. maddesi gereğince kısmi iadeye rıza gösterip göstermeyeceğinin tespitinden sonra, sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 168/1. veya 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulduğu sırada, TCK"nın 204/1. maddesi uyarınca atılı suçun alt sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeksizin, sanık ... hakkında temel cezanın 2 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
    4-TCK"nın 267/2. maddesinde “isnadın maddi eser ve delillerini uydurarak işlenmesi” şeklinde gerçekleştirilmesi, nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Kişi burada iftira suçunun basit halinde olduğu gibi soyut olarak bir isnatta bulunmamakta, maddi eser ve delil uydurarak isnadını somutlaştırmaktadır. Ancak bu somutlaştırmanın iftira suçunu oluşturabilmesi için belirli veya belirlenebilir bir kimseye yönelmiş olmalıdır. Ayrıca burada da amaç; masum kişi hakkında idari bir yaptırım uygulanmasını ya da soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını sağlama olmalıdır.
    Kolluk kuvvetlerince yakalanan sanık ..."ın kolluk kuvvetlerine kendisini mağdur ... olarak tanıtarak ... adına ve fakat kendi fotoğrafını yapıştırdığı sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiğinin anlaşıldığı olayda, koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 267/2. maddesi uyarınca sanık ..."ın cezasında artırım yapılması,
    5-Sanık ..."ın, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27.05.2009 tarih ve 2008/530-2009/425 E.-K. sayılı ilamına ilişkin kesinleştirme işleminin 28.10.2009 tarihli ek karar ile kaldırılmasının ardından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderildiği ve Yüksek 6. Ceza Dairesi"nin 2012/4102-2014/8506 E.-K. sayılı ilamı ile suç tarihinden sonra 29.04.2014 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi