Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8466
Karar No: 2016/982
Karar Tarihi: 11.02.2016

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8466 Esas 2016/982 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan 1.500 TL para cezasına çarptırılmıştır. Ancak yapılan incelemelerde, sanığın kızının kaybolduğu ihbarında bulunması sonucu yalan beyan suçunun oluşup oluşmadığı tartışmaya açılmıştır. Mahkeme, sanık tarafından yapılan ihbarın doğruluğunun kolluk birimleri tarafından basit bir araştırmayla da tespit edilebileceği ve tutanak düzenlenmesinin gerekli olmadığı gerekçeleriyle suçun oluşmadığına karar vermiştir. Bu nedenle, sanığın beraatine ve cezanın çektirilmemesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 206/1, 62 ve 52/2. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2015/8466 E.  ,  2016/982 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.07.2015 gün ve 2015-14923/47884 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16.09.2015 gün ve 2015/261699 KYB. sayılı ihbarnamesi ile;
    Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 206/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 tarihli ve 2015/110 esas, 2015/218 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
    Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı nazara alındığında, şüphelinin kızının kaybolduğunu beyan etmesi karşısında, kolluğun yaptığı basit bir araştırma neticesinde kızının kaybolmadığının tespit edildiğinin, böylece yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığının gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
    İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın gerçeğe aykırı olarak kızının kaybolduğu ihbarında bulunması şeklinde gerçekleşen eylemde; kolluk birimlerinin gelen ihbar üzerine tutanağı araştırmak suretiyle tutma yükümlülüğü bulunmadığı kaybolduğu beyan edilen çocuğu araştırmaya başladıkları cihetle ihbarnamedeki görüş yerinde değil ise de; yalan beyan suçunun oluşması için tutanak düzenlenmesi gerektiği, tutulan 29.01.2005 tarihli tutanağın ise, sanığın ihbarını değil, ihbarı ve sonrasında yapılan araştırmayı tespit eden maddi olayın açıklanmasına ilişkin olduğundan suçun unsurlarının oluşmadığı cihetle, ihbarnamedeki bozma istemi değişik bu gerekçeyle yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 tarihli ve 2015/110 esas, 2015/218 sayılı kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibariyle oluşmadığından sanığın beraatine, cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi