9. Hukuk Dairesi 2014/35591 E. , 2015/5217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, davacının iş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. Geçersizliğine karar verilen fesih asıl işveren işyerinde çalışırken gerçekleştiğinden, asıl işverenin feshe bağlı işçilik alacaklarından sorumluluğu yasadan kaynaklanan bir sorumluluktur.
Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesine istinaden işverence fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde yazılı olarak bildirilmediği, ayrıca davacının davranışlarından kaynaklanan fesihten önce savunma alma koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle feshin geçersizliğine davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalılardan ... nin taşeronu olan diğer davalı ... bünyesinde arge operatörü olarak çalıştığını iddia etmiş, davalı Şirketlerde iddianın aksine bir savunmada bulunmamıştır. Mahkemece yasal usule uygun olmadığı anlaşılan feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetlidir. Ancak, işe iadesine karar verilen işverene ait işyerinin hükümde belirtilmemesi, ayrıca davalıların işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu olduğu gözden kaçırılarak, hüküm kısmında tereddüt oluşturacak şekilde “davalıdan tahsilinin gerektiğine” denilerek karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davalı ... tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverenin işyerine İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattın her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 76.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL. ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacı vekiline iadesine,
Kesin olarak 09/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.