23. Hukuk Dairesi 2014/4810 E. , 2015/5343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yıkılan binada oturan arsa sahiplerine inşaat yapım süresince kira olarak aylık 900,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin farklı tarihlerde toplam 1.200,00 TL ödediğini, bakiye 13.200,00 TL’nin ödenmediğini, yıkılan binadaki davacı arsa sahibine ait eşyaların yüklenici tarafından satılması nedeniyle müvekkilinin 2.475,00 TL zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 15.675,00 TL"nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmede davacı dışında kalan ve yıkılan binada oturan arsa sahiplerine ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını ayrıca bu bina içerisinde davacıya ait herhangi bir eşya bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının davacıya inşaat süresi içerisinde kira adı altında ödeme yapacağı şeklinde bir taahhüdünün bulunmadığı, ancak davacının çocuklarına burs vereceği taahhüdünde bulunduğu, 6 ayrı tarihte 200,00 TL olmak üzere 1.200,00 TL ödemede bulunduğu, davacının gönderilen bursun miktarına itirazda bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasında inşaatın devamı süresince aylık 200,00 TL burs ödeneceğinin kabullenildiği, davalının 6 ay ödeme yapmasına rağmen burs ödemeye başlandığı tarih olan 18.01.2011 tarihi ile dava tarihi arasında geçen 14 aylık süre nazara alındığında davalının davacıya 1.600,00 TL borcu bulunduğu, zarar gören eşyalara ilişkin davacı tarafın iddiasını ispatlamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.600,00 TL"nin dava tarihi olan 12.03.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL’dir.
Dava dilekçesinde, 15.675,00 TL"nin tahsili istenilmiş, mahkemece, 1.600,00 TL"sının tahsiline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasında düzenli olarak yapılan bazı ödemelere ve davalının davacının oğlunun öğrenimi için burs sağlama amacıyla bu ödemeleri yaptığı savunmasına ve bu savunmanın davacı vekilinin de temyiz dilekçesinde benimsenmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.