11. Hukuk Dairesi 2015/15585 E. , 2017/2766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/07/2015 tarih ve 2013/15-2015/219 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, "..." ibaresinin 10. sınıfta yer emtialar bakımından tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, 2010/68255 kod numarası verilen başvurunun 556 sayılı KHK’nin 7/1-a-c madde ve bentleri uyarınca kısmen reddedildiğini, oysa, "..." kelimesinin İngilizce"de veya bir başka dilde anlamı bulunmadığını, "..." ile "..."in fonetik anlamda benzer olmadığını, müvekkili şirketin tescile konu markasının ayırt edicilik taşıdığını, tanımlayıcılığının bulunmadığını ileri sürerek TPE YİDK’nın 2012-M-3478 sayılı kararının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, başvurudaki "..." kelimesinin tasviri bir adlandırma olarak algılanacağını, davacı tarafından markasına özgünlük kazandıracak ve piyasadaki diğer firmaların ürettiği aynı/benzer ürünlerinden ilk bakışta ayırt edilmesini sağlayacak herhangi bir unsur ilave edilmediğini, üzerinde tescilli malların genel üretimi ve sunum biçimlerinden biri olarak görüldüğünü, bu nedenle KHK"nın 7/1 (a) maddesi anlamında ayırt edici özelliği olmadığını, marka adının üzerinde tescilli olduğu ürün adıyla birebir aynı olması ve söz konusu markaya ayırt edici hiçbir unsurun ilave edilmemiş olması nedeniyle KHK"nın 7/l(c) bendine aykırılık nedeniyle markanın tescilinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, çekişmeli başvurunun dilimizde ve ulaşılabilen yabancı dillerde bir anlamının bulunmadığı, türetme bir sözcük olduğu, toplar damar genişlemesi hastalığının Türkçedeki ve batı dillerindeki Latince kökeninin okunuşları itibariyle doğrudan tanımlayıcı mahiyet taşımadığı, ürünün ortalama alıcısının varis çoraplarını kullanacak olan genellikle yetişkinler veya ürünü tavsiye edecek ya da satacak doktorlar ve eczacılar olduğu, ibarenin çekişmeli ürünler için zayıf da olsa asgari seviyede ayırt edicilik taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK"nun 2012-M-3478 sayılı kararının davacı itirazlarının kısmen reddine dair bölümü yönünden kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.