Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/18025 Esas 2017/160 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18025
Karar No: 2017/160

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/18025 Esas 2017/160 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/18025 E.  ,  2017/160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİ




    Kadastro sırasında ... ... ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 3120 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayalı olarak ... ve ... adına payları oranında tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın tespitinin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 07.03.2014 tarih 2014/3509-2244 Esas ve Karar sayılı ilamıyla; davacı ... tarafından, 2613 sayılı Yasa"ya göre yapılan kadastro tespiti ve komisyon kararına karşı süresi içinde 06.02.1973 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda, 27.06.1975 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, 01.04.2013 tarihinde davalılar vekili tarafından dosyanın tekrar ele alınarak incelenmesi talebi üzerine, Kadastro Mahkemesi tarafından dosyanın esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiş ise de ancak, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir devir veya görevsizlik kararı bulunmadığı gibi, davacı tarafından Kadastro Mahkemesine sunulmuş bir dava dilekçesi de bulunmadığı, ortada Kadastro Mahkemesine aktarılmış ya da Kadastro Mahkemesine davacı tarafından açılmış bir dava olmadığına göre, Kadastro Mahkemesinin Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının esasına kaydetmesi usule aykırı olup, "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek davanın reddine kararı verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına karşı taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmaması üzerine mahkemece, dava yeniden esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 1 ve 4. maddeleri kapsamında davanın esasının kadastro mahkemesince değerlendirilmesinin yasal zorunluluk olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
    Direnme kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Hukuk Genel Kurulu"nca da, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373. maddesinin 5.fıkrası ve aynı Yasanın Geçici 4. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yerel mahkemece verilen direnme kararına yönelik olarak yeniden öncelikle inceleme yapılması için dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine dosya incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Çekişmeli taşınmaz hakkında davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tespite itiraz davası hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden önce açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş ise de hükmün anılan kanunun yürürlüğe girdiği 09.10.1987 tarihinden sonra kesinleştiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; Kadastro Mahkemesince işin esasına girilerek taşınmaz hakkında sicil oluşturulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan direnme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.