17. Hukuk Dairesi 2015/14806 E. , 2018/8715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, Güven Sigorta tarafından trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/ babası Ali"nin öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza ve temerrüt tarihlerinden işleyecek yasal (sigortacılar için reeskont) faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... vekili, davaya konu kazada davalılar murisinin kusuru
bulunmadığını, karşı araç sürücüsünün kusuru ile kazanın gerçekleştiğini, davacılar ile ölenin ayrı yaşadıklarını ve ölenden destek alma şartının olayda bulunmadığını, davacılar murisi ile davalılar murisinin yakın arkadaş olduklarını ve olayda hatır taşıması bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, poliçe limiti olan 18.000,00 TL ile sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, poliçe limiti dahilinde ödeme teklif edildiği halde bu ödeme kabul edilmediğinden temerrütlerinin sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, poliçe limiti olan 30.000,00 TL ile sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Petrol Ürün. San. Tic. A.Ş. ve ... vekili, davacılar yakınının düzenli geliri olmadığından davacılara destek olmasının mümkün olmadığını, sigorta şirketlerinin maddi zarardan sorumlu olduğunu, ceza davasında davalı sürücünün 2/8 oranında tali kusurlu olduğunun saptandığını, bu nedenle de davalıların tazminat yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ... ve Meryem yönünden desteklik şartları oluşmadığından, bu davacıların maddi tazminat isteminin reddine; davacılar Nurşen ve Ayşen"in destek tazminatı istemlerinin taleple bağlı kalınarak kabulüne ve davacı ... için 400,00 TL ile Ayşen için 200,00 TL"nin kaza (sigortacılar için 26.05.2003) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı eş Nurşen için 20.000,00 TL ve diğer davacılar için 5.000,00"er TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; maddi tazminat yönünden, konusunda uzman
bilirkişinin Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamalarını içeren raporun hükme esas alınmış olmasına; davacı ... ve Meryem"in yaşları ile ölen babalarından destek almalarını gerektiren özel bir durumlarının bulunmadığı gözetildiğinde, maddi tazminat istemlerinin reddinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin eşi ve çocuğu olan davacılar için toplam 70.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/ babası olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurularak davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalılar ..., ..., ..., ... vekili, tüm yargılama boyunca davacılar murisinin, davalılar murisi sürücünün idaresindeki araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir. Mahkemenin ise, davalı yanın bu savunması konusunda yeterli inceleme yapmadan, hatır taşımasına ilişkin yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle, davalı savunmasına itibar etmediği ve tazminattan hatır indirimi yapmadığı görülmektedir.
2918 sayılı KTK"nun 87/1. maddesinde "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir" düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu"nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK"nun 43. (6098 sayılı TBK"nun 51.) maddesi uygulama alanı bulacaktır.
Bu durum karşısında mahkemece; davacılar desteğinin, birkısım davalılar murisi ...
sürücülüğünü yaptığı araçta yolcu olduğunun tarafların kabulünde olduğu; yolcu olunan aracın, ticari amaçla işletilen bir araç olmayıp hususi araç olduğu; davalılar tanığı ... "davacılar murisi Ali ile davalılar murisi Tahsin"in aynı kasabalı oldukları, olay günü Tahsin"in kahvede oturduğu sırada yanına Ali"nin geldiği, bir süre oturduktan sonra araca binip gittikleri, daha sonra kaza yaptıklarını duyduğu" şeklindeki anlatımlarından, destek ile sürücü Tahsin"in arkadaş olduklarının anlaşıldığı hususları dikkate alınmak suretiyle, desteğin sürücü Tahsin idaresindeki araçta hatır için taşındığının kabulü ile 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51.) gereği tazminattan, hakkaniyete uygun bir indirim (Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre indirim oranı % 20) yapılması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan
nedenlerle, davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Hasan, Raziye ve Neslihan ve ..."a geri verilmesine 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.