Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9706
Karar No: 2011/28061

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/9706 Esas 2011/28061 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, tarım kredi kooperatifi tarafından borçlu N.İ.'ye ait borç senedine dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı ancak senet altındaki imzanın borçlu tarafından atılmadığı iddia edildiği belirtiliyor. Mahkeme, kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetlerinin ihtiyar heyeti tarafından tasdik edilmesi gerektiğine ilişkin kanun maddesi ve ilamlı icra takiplerinde icra emrine itiraz yolu olduğuna dair kanun maddesi referans gösterilerek, borçlunun itirazının dinlenmesi ve imza incelemesi yaptırılmadan takibin iptal edilmesinin doğru olmadığı sonucuna varmıştır. Kararda, İİK'nun 12., 33. ve 38. maddeleri ile İİK'nun 32. maddesi ve genel haciz yoluyla yapılan takiplerde uygulanması gereken İİK'nun 61. maddesi ele alınmıştır.
12. Hukuk Dairesi         2011/9706 E.  ,  2011/28061 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bayramiç İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/01/2011
    NUMARASI : 2009/82-2011/6

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı ... Kredi Kooperatifi tarafından 01.01.2004 tarih ve 2004/697 sayılı borç senedine dayalı olarak borçlu N. İ. hakkında ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu adına 4-5 örnek icra emri gönderildiği, adı geçen borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, dayanak borç senedinin takip talebine eklenmediğini, takip dayanağı senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, takibin iptalini talep ettiği görülmektedir.
    1581 Sayılı Kanunun 12. maddesinde; "Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK. nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir" düzenlemesi yer almaktadır. İİK.nun 38. maddesi ise; "Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletleri ile icra dairelerindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir" hükmünü içerdiğinden, takip dayanağı tarım kredi kooperatifine ait borç senedi ilam niteliğindedir.
    İİK.nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolu, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere istinaden yapılan ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. Bu madde uyarınca ise, ilamlı icra takibine karşı borçlu, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ancak itfa, imhal ya da zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İmza inkârı ise söz konusu olamaz. Bu durumda, borçlunun ilamlı takipte imzaya itirazının dinlenme olanağı bulunmadığından, mahkemece, bu yöndeki istemin reddi yerine, İİK. nun 33.maddesi hükmüne aykırı olarak imza incelemesi yaptırılması ve sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan İİK.nun 32. maddesi aynen; “Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24. maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddede icra emriyle birlikte dayanak ilamın borçluya gönderileceğine dair yasal bir düzenlemeye yer verilmediği gibi, genel haciz yoluyla yapılan takiplerde uygulanması gereken İİK. nun 61. maddesine yapılmış bir atıf da bulunmamaktadır. Ne var ki alacaklı tarafından takip dayanağı borç senedinin takip talebine eklenmediği belirlenmiştir. İcra dairesine ilam niteliğindeki belge verilmeden borçluya icra emri tebliğ edilmesi İİK. nun 32.maddesi hükmüne aykırı olduğundan mahkemece açıklanan nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi