9. Hukuk Dairesi 2013/10322 E. , 2015/5188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, dini ve milli bayram ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 18/04/2008 tarihinden 28/02/2012 tarihinde kadar çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, dini ve milli bayram ücreti ve 2012 yılı Şubat ayı ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 18/04/2008-28/02/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi gereği devamsızlık nedeniyle haklı nedenle sonlandırıldığını, davacıya talep ettiği 2012 yılı Şubat ayına ait ücretin ödendiğini, çalıştığı dönem içinde yıllık izinlerin kullandırıldığını, fazla çalışmalarının karşılığının ödendiğini, işyerinde resmi bayram genel tatil günleri çalışma yapılmadığını, devamsızlık nedeniyle işten çıkarılan davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma, genel tatil ve ücret alacaklarının tahsiline, kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş akdinin feshi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı iş akdinin haksız sona erdirildiğini iddia etmiş, davalı devamsızlık nedenine dayalı haklı fesih savunmasında bulunmuştur.
Davacı tanıkları işverenle davacı arasında yaşanan tartışma sonrası iş akdinin sona erdiğini duyduklarını beyan etmişler, davalı tanıkları iş akdinin devamsızlık nedeniyle sona erdirildiğini bildirmişlerdir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 92/3 maddesine göre ise “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. Diğer taraftan işe çıkış bildirgeleri işveren tarafından düzenlenip bildirildiğinden, bu belgede işveren tarafından işten çıkış kodunun bildirilmesi kendisi için bağlayıcı olur. Dosya içeriğine göre davacının şikayeti üzerine soruşturma yapan iş müfettişi, iş sözleşmesinin haklı nedene dayanmadığı ve davacıya kıdem ve ihbar tazminatları ödenmesi gerektiğini saptamıştır. Diğer taraftan işveren tarafından işten ayrılma bildirgesinde çıkış kodu 22- diğer nedenler olarak belirtilmiş, haklı nedenle fesih kodu bildirilmemiştir. İş müfettişinin bu tespiti ve işten ayrılma bildirgesindeki çıkış koduna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftalık 14,5 saat fazla çalışma yaptığı belirtilmiş ve fazla çalışma ücreti 14,5 saat üzerinden hesap edilmiştir.
Dosya kapsamından fazla çalışma süresinin davacı tanık beyanlarına itibarla belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı işveren tarafından işyerine giriş-çıkış saatlerini gösteren kart dökümleri sunulmuş olup, davalı tanık anlatımları ile işverenin tek taraflı olarak düzenleyip sunduğu mesai kart dökümleri uyuşmaktadır. Davacı tarafa bu kart dökümlerine karşı diyecekleri sorulmamış olup, davalı işyerinde manyetik kart uygulaması yapılıp yapılmadığı da dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Gerekirse işyerinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak ve davacının varsa işe giriş çıkışını gösteren manyetik mesai kartının temin edilerek, fazla çalışma alacaklarının buna göre belirlenmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
4-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre fazla çalışma ve tatili alacağı yönünden davasını ıslah etmiştir. Davalı işveren, ıslaha karşı süresinde verdiği yazılı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Hem mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 126/3, hem de 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunun 147/1 maddesine göre işçi ücretlerine ilişkin davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Fazla çalışma ücret alacağı bu tür alacaklardandır. Bu nedenle ıslahla talep edilen fazla çalışma ve hafta tatili alacağının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yılın dışında kalan ve dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olan kısmı zamanaşımına uğramıştır. Davalı tarafça süresinde yapılan zamanaşımı savunmasının fazla mesai ücreti yönünden değerlendirilmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 09/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.