3. Hukuk Dairesi 2018/5521 E. , 2018/12654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ...... eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan şiddet gördüğünü, evden kovulduğunu,......sının evine sığındığını, davalının müşterek evdeki eşyaları ve takıları aldığını belirterek, düğün sırasında takılan 210 ...... 22 ......... ......, 8 adet ...... altın,1 adet ...... olmak üzere toplam 18.600 TL değerinde olan ...... eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi ile ayrıca müşterek ev için yatırdığı ...... aktine ilişkin 800 TL depozitoyu davalının alarak ...... sözleşmesini feshettiğini bu bedelin de dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının iddilarının gerçeği yansıtmadığını, balayına çıkmadan önce ......lerin davacının annesine bırakıldığını, davacının özel eşyalarını alarak evi terk ettiğini, depozito bedelinin de davalı tarafından davacıya teslim edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının ......leri almadığı ve davalıda kaldığının anlaşıldığı belirtilerek 12/12/2014 tarihli kuyumcu bilirkişi raporu ve talep miktarı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne 4 ...... altın (565,80 TL), 1 adet 14 ......... ...... ...... (743,90 TL), 6 adet 22 ......... ...... (1 adedi 22 ...... toplam 11.919,60 TL), 2 adet 22 ......... ...... ( 1 adedi 15 ...... toplam 2709,00 TL)"in aynen davalı tarafından davacıya iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Hükmün gerekçe bölümü, ......in (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. ......, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
......, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını, ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, ....../ ......, ....../ ......, ......; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, ...... 2011, s.472). ......’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi......l olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Nitekim, 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yeralan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören......nın 141/3.maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK.nun 297. maddesi, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Yine HMK.nun 27.maddesinin 2. bendi “c” bölümünde de hukuki dinlenilme hakkının “Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini” de içerdiği açıklanarak bu husus vurgulanmıştır.
Öte yandan, mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
Somut olayda ise, mahkemece gerekçe kısmında yalnızca davacının ......leri almadığı ve ...... eşyalarının davalıda kaldığının anlaşıldığı belirtilmiş, mahkemece bu kanıya nasıl varıldığı gerekçelendirilmemiş, kararının gerekçesinde ...... eşyalarının iadesi yönünden hükmedilen sonuca ne şekilde ulaşıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmamış, ispat yükünün hangi tarafa düştüğü ve iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı, taraf tanıklarının beyanlarından yahut taraflarca dosyaya sunulan delillerden hangisine ne şekilde üstünlük tanındığı, diğerlerine neden üstünlük tanınmadığı tartışılmamıştır. Bu bakımdan ...... eşyaları bakımından mahkemece verilen karar, yasanın aradığı anlamda bir gerekçe içermemekle , yukarıda da açıklandığı üzere ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen karar bu doğrultuda usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.