Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13885
Karar No: 2018/8709
Karar Tarihi: 08.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13885 Esas 2018/8709 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13885 E.  ,  2018/8709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının yolcu olduğu motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada, davacının sol bacağında kırık oluştuğunu, tedavisinin hala sürdüğünü ve tedavi masrafı yapıldığını, çalışma gücünde azalma olan davacının tedavi amaçlı yol gideri de yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 3.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 13.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 25.022,95 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, davaya konu kazada oluşan zarar yönünden cezai sorumluluğu olmayan davalı araç maliki Aykut için alacakların zamanaşımına uğradığını, kazada davalıların bir kusuru olmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, ehliyetsiz sürücünün idaresindeki motorsiklete binen davacının müterafik kusurlu
    olduğunu ve tazminattan indirim gerektiğini, bakım ve yol giderlerinin teminat dışı olduğunu, davacı başvurusuyla açılan dosyada alınan raporla davacının maluliyet zararının 5.361,44 TL. olarak hesaplandığını ve ödenmek istendiğini, bedeli almayan davacı yana karşı temerrüde düşmediklerini, sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile toplam 25.022,95 TL. maddi tazminatın, davalı ... yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacı için 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; haksız fiil hukuki sebebine dayalı olarak zarar gören davacıya karşı sorumlu olan davalıların, haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle zararın tamamı yönünden temerrüde düştükleri dikkate alındığında, ıslah ile artırılan kısım için de kaza tarihinden temerrüt faizine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    İşgöremezlik tazminatının hesabında, zarara uğrayan davacının gelir elde edeceği dönemlerin ve elde edeceği gelir miktarının belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmiş (asker, polis vb. gibi) kişiler dışında 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif
    çalışma dönemini oluşturduğu, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağını kabulün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 10.07.2014 tarihli maddi tazminat hesap raporunda, kaza tarihinde 18 yaşında olan davacının bakiye ömür süresinin 46 yıl 11 ay 20 gün olduğu kabul edilmiş; davacının aktif çalışma hayatının başlayacağı 2017 yılından itibaren ve muhtemel bakiye ömür süresinin sonuna kadar olan sürenin tamamı için, aktif çalışma döneminde elde edeceği gelir (asgari ücretin 3 katı) esas alınarak tazminat hesabı yapılmış, 60 yaşından sonraki dönem için pasif devre hesabı yapılmamıştır. Oysa, yukarıda ifade olunan nedenlerle, davacının 60 yaşına kadar aktif dönemde, sonrası için pasif dönemde olacağı, her iki dönemde de işgöremezlik zararının oluşacağı kabul edilerek, davacı için aktif- pasif devre ayrımıyla tazminat hesabı yapılması gerekirken, muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için aktif devre hesabı yapılması hatalı olup, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Bu durumda mahkemece; daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, yukarıda ifade olunan hesaplamaya ilişkin kaideler ile pasif devre yönünden AGİ dahil edilmemiş net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hesaplamaları içeren bilirkişi raporuna göre, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ve manevi tazminata ilişkin mahkeme hükmünün ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 171,00 TL fazla alınan onama harcının temyiz eden davalı ... ve ..."a geri verilmesine 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi