MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/07/2015 tarih ve 2014/413-2015/636 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya verdiği taşıma hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen 206 adet fatura bedeli ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yaptığı itirazın kötüniyetli ve haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme şartlarının davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşme hükümlerine bağlı olarak cezai şart bedelleri hakkında fatura düzenlenip davacı alacağından mahsup edilerek cari hesaba işlendiğini, bu halde müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığı gibi davacıdan alacaklı konumunda olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 18.2. maddesi gereğince ceza kesilebilmesi için kargo şirketinin geç teslim yapmış olmasının yeterli olduğu, bu madde gereğince kesilecek cezalarda öncelikle ihtar şartı aranmayacağı, buna karşılık sözleşmenin 18.3. maddesinde sözleşme şartlarına uyulmaması halinde taşıyıcının önce uyarılması, sözleşmeye uyulmamasının devamı halinde her bir ihlal için 150 USD ceza kesileceğinin belirtildiği, davalı tarafça bu uyarının 22.12.2010 tarihli yazı ile yapıldığı, buna karşılık ihlallerin devam ettiği, bu nedenle geçmişe dönük olarak da her bir uyarı için ceza kesilmesinin sözleşmeye uygun olduğu, kargonun davalıya değil üçüncü kişilere gönderildiği, bu nedenle ihtirazi kayıtta bulunmalarının söz konusu olamayacağı, davacının kötüniyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 167,30 TL asıl alacak üzerinden devamına, 66,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, taraflar arasında aktedilen 10.08.2010 tarihli taşıma sözleşmesinin 16.2. maddesi uyarınca kararlaştırılan delil sözleşmesi çerçevesinde davalı tarafça tutulan kayıtların aksinin davacı tarafından muteber delillerle kanıtlanamamış olmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 16,27 TL harcın temyiz eden davalıya iadesine, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.