Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10728
Karar No: 2015/5170
Karar Tarihi: 09.02.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/10728 Esas 2015/5170 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/10728 E.  ,  2015/5170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    A)Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalıya ait maden ocağında 27/09/2001 tarihinde çalışmaya başladığını, işyerine ait maden ocağının kapanması nedeni ile iş akdi işveren tarafından 21/05/2011 tarihinde feshedildiğini, işçi alacaklarının bugüne kadar ödenmediğini, tonaj usulü ortalama 1.500 TL ücret aldığını belirterek, davanın kabulü ile fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere 10,00 TL kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile, 10,00 TL ihbar, 10,00 TL fazla mesai, 10,00 TL milli bayram çalışma, 10,00 TL yıllık ücretli izin, 10,00 TL hafta tatili çalışma alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, işyerinin kapanması üzerine davacı ile mutabakat sağlanarak tüm haklarının ödenmesiyle davacının işyerini verdiği ibraname ile ibra ettiği, davacının tonaj usulü aylık 1.500,00 TL ücretle çalışmayıp imzalı maaş bordrolarında gösterilen ücreti aldığı ve ücretinin banka hesabına yatırıldığını, iddia ve taleplerini kabul etmedikleri ve davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işine işyerinin kapanması sonucu son verildiği gerekçesi ile davanın ıslah dilekçesi uyarınca kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    E) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
    Basit yargılama usulüne tabi yargılamalara ilişkin olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Hüküm” başlıklı 321. maddesinde aynen;
    (1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.
    (2) Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir” hükmü düzenlenmiştir.
    321. maddedeki “hükme ilişkin tüm hususlar”dan kastedilen 6100 sayılı Kanun’un 297. maddesindeki unsurlardır. Madde gerekçesinde tefhimin hüküm özetinin yazdırılması olduğu açıklanmıştır.
    Bu sebeplerle basit yargılamada da tefhim edilecek hüküm 6100 sayılı Kanun’un 297/2. maddesindeki unsurları taşımakla birlikte 6100 sayılı Kanun’un 321. maddesi uyarınca gerekçeli olmak zorundadır. Ancak Mahkemelerin iş yoğunluğu ve buna bağlı olarak duruşma dosyalarının çokluğu nedeni ile gerekçenin duruşmada yazdırılamaması halinde gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.
    Bu kanuni şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
    Halen yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesine göre, iş mahkemelerince verilen nihaî kararlara karşı kanun yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
    Taraflar hükmün tefhiminin 6100 sayılı Kanun’un 297/2. maddesinde sayılan unsurları taşımaması halinde hak ve borçlarını bilemeyeceklerinden temyiz süresini kaçırmamak, hak kaybına uğramamak için kararı gereksiz yere temyiz etmek zorunda kaldıkları bir gerçektir.
    Bu sebeplerle hükmün tefhimi sırasında 6100 sayılı Kanun’un 297/2. maddesinde belirtildiği üzere “taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
    6100 sayılı Kanun’un 298/2. maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince bozma nedenidir.
    Somut uyuşmazlıkta yerel mahkemece kısa kararda “ davanın ıslah dilekçesi uyarınca kabulüne” karar verilmiş, ancak yazılan gerekçede ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti dışında talep olmadığı, diğer taleplerin dosya kapsamı uyarınca ispat edilemediği ortada olmasına rağmen fazla çalışma ücreti, ulusal bayram – genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ihbar tazminatı alacağından bahsedildiği görülmüştür. Mahkemece kısa karar gerekçeli karar çelişkisi yaratılmıştır. Böylece belirtilen 6100 sayılı Kanun’un 297, 298. ve 321. maddelerine aykırı davranılmıştır. Kararın salt bu sebeple sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi