Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlu H. K. mirasçısı ,murisi aleyhinde Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2008/15938 esas sayılı dosyasında yapılan takipte murisine gönderilen tebligatın “muhatabın çarşıya gitmesi sebebiyle yetkili müdür Ü. D."e ”20.06.2008 tarihinde tebliğ edildiğini, oysaki murisinin o tarihte ve sonrasında yatalak hasta olduğunu işe gitmesinin söz konusu olmadığını, tebligatın usulsüz yapıldığını, bu durumdan 15.03.2010 tarihinde haberdar olduklarının tespitiyle, sahte imzalı kredi sözleşmesi ve sahte vekalete dayalı, ipotekle yapılan takibe ve borca itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tebligatın usulsüz olduğu kabul edilerek tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin muris vekili tarafından icra dosyasına sunulan dilekçede öğrendiklerinin beyan edildiği 16.09.2008 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer iddiaların araştırılmasının icra mahkemesi görevine girmediğinden reddine karar verilmiştir.
Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 29.01.2009 tarih,2008/1478 E., 2009/100 sayılı kararı ile de usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece aynı konuda İcra mahkemesince verilmiş farklı karar olduğu nazara alınarak, ret kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde işin esası incelenerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, şikayet ve cevap dilekçeleri içeriğinde, mahkeme karar gerekçesin de ipotekli takip yapıldığından bahsedildiği, ancak Antalya 1. İcra Müdürlüğü 2008/15938 esas sayılı dosyasında, kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takip yapıldığı ve dosya içerisinde örneği bulunan aynı taraflara ait aynı icra müdürlüğünün 2008/15935 sayılı dosyasında ise ipotekli takip yapıldığı görülmektedir. Mahkemece bu husus da dikkate alınarak şikayet konusu takip dosyasının hangisi olduğu da netleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.