Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK’nun 65. maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunabilmek için; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi gerekir. Bu durumda, kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasa ilişkin itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Mahkemece tebligatın usulüne uygun yapıldığı tespit edildiği takdirde, verilen dilekçe de tebligatın usulsüz tebliğ edildiği deyimi kullanılsa da, esasa ilişkin gecikmiş itirazları da bildirmiş ise, HUMK.nun 76. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğundan, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti değil, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek çözümü gerekir (HGK"nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas 1991/344 karar sayılı kararı).
Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişi vekilince, şirket yetkililerinin cezaevinde bulunduğu sırada şirket adresine 89/1 ve 2 haciz ihbarlarının gönderildiğini, haciz ihbarı tebligatlarının usulsüz olduğunu, 89/1-2 ve 3 ihbarlarının iptalini, ayrıca, borçlunun kendilerinden herhangi bir alacağının bulunmadığını 89/1 ihbarına itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 89/1ve 2 ihbarları tebliğ tarihinde şirket yetkililerinin ceza evinde bulunduğundan, tebligat İİK"nun 54. ve İİK"nun 19. maddeleri gereğince yapılmadığından, usulsüz kabul edilerek, tebliğ tarihinin iddia edilen öğrenme tarihi olan 21.01.2010 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Takip dosyası ve tebligatlar incelendiğinde, üçüncü kişi .... Mad..... San. Tic. Ltd. Şti"ye, Ticaret sicilinde kayıtlı ""B. iş hanı kat. . no: . Afyon"" adresinde 89/1 haciz ihbarının “Adreste kimseler olmadığından Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre evrakın .. mahalle muhtarlığına teslim edilip 2 numaralı ihbarın muhatabın kapısına yapıştırılıp komşusuna haber verildiği", belirtilerek 27.8.2009 tarihinde tebliğ edildiği, yine aynı şekilde 89/2 haciz ihbarının 09.10.2009 tarihinde 89/3 haciz ihbarının da 20.01.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 25.05.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile iki yıl süreyle borçlu şirketi münferiden temsil için M. B."un atandığı, bu temsilcinin C. Savcılığı yazısına göre 89/1 ve 89/2 haciz ihbarlarının tebliğ tarihinde ceza evinde hükümlü olarak bulunduğu görülmektedir.
Şikayete konu 89 / 1 ve 2 haciz ihbarları şirketin ticaret sicil adresinin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunu " nun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Şirket yetkilisinin, tebliğ tarihinde cezaevinde bulunması İİK"nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın şartlarından olan engel hali oluşturur.
Mahkemece HUMK 76. maddesi gereğince hukuki tavsifin hakime ait olduğu hükmünden hareketle tebligatların uslüne uygun olduğu ve dava dilekçesi içeriğinde gecikmiş itirazın da bulunduğu nazara alınarak, talebin gecikmiş itiraz olarak incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken başvuruyu tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak nitelendirilip yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi edilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan; M. F."in şikayet dilekçesini şirket adına verdiği, ancak daha sonra dosyaya ibraz edilen vekaletnamenin şahsı adına düzenlendiği görülmekle, bu haliyle vekaletnamenin şikayet tarihinde yetkili olmayan ortak M. F. B. tarafından şahsı adına verildiği, vekilin bu haliyle şirketi temsil yetkisi olmadığından öncelikle yetkili tarafından verilmiş vekaletnamenin dosyaya sunulması için süre verilerek bu eksikliğin giderilmesinden sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmadan hüküm tesis edilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.