Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16218 Esas 2016/3813 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16218
Karar No: 2016/3813
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16218 Esas 2016/3813 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/16218 E.  ,  2016/3813 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 687 parsel sayılı müvekkiline tahsis edilen taşınmazda, sulama kanalı ve servis yollarının bulunduğunu, müvekkil idarenin tasarruf hakkına bahçe ve yapı yapılarak müdahale edildiğini, kanalın işletme-bakım- onarım hizmetlerinin aksamasına, kanalın fonksiyonlarına yönelik kamulaştırma alanlarının kullanılamamasına neden olduğunu, bu sebeplerle davalının müdahalesinin men"i ve kal"ine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davayı kabul etmediğini, kendisinin sınır ihlalinin olmadığını, kanal ilk tesis edildiğinde DSİ elemanlarının sınırları belirleyip taşları diktiklerini, buna göre kullandıklarını bildirmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair karar, Dairemizce daha önce tespit krokisinde tespit edilen "İşgal-22 ve İşgal-23" olarak nitelendirilen yerlerin bilirkişi raporunda değerlendirilmediği, yeniden keşif yapılarak çelişkinin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ve T-22, T-23, T-24, T-25 olarak tecavüzlü yerler belirlenmiş, mahkemece bilirkişi raporunda T-22, T-23, T-24, T-25 olarak belirtilen tecavüzlü yerlere davalının müdahalesinin önlenmesine, yapılan yapıların kal"ine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim
    tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
    Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre sadece 17 parsel sayılı taşınmazın malikinin davada taraf olarak yer aldığı, davalı idareye ait kanala taşkın yapıların bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmazın ise maliklerinin tamamının davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Davada yer almayan 9 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin de görülmekte olan dava nedeniyle menfaatleri etkileneceğinden, bu kişilerin davaya katılmalarının sağlanması, ölü olanlar mevcut olduğu takdirde mirasçılık belgeleri de temin edilerek taraf teşkilinin tam olarak sağlanması gerekir.
    Mahkemece, taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.