18. Ceza Dairesi 2019/8881 E. , 2020/164 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan yürütülen soruşturma evresi sonucunda Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 25/01/2018 tarihli ve 2018/167 soruşturma, 2018/83 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 09/03/2018 tarihli ve 2018/2631 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında,
Cumhuriyet Savcısı"nın soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, şikayet konusu olay hakkında devam eden soruşturma bulunduğundan bahisle başka bir soruşturma işlemi yapılmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/2291 soruşturma sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, soruşturmanın hakaret, tehdit ve mala zarar verme suçlarını kapsadığı, anılan Başsavcılığın 2018/167 sayılı dosyasında ise ..."nın müşteki olduğu, ... dışında diğer dosyadan farklı 22 kişi hakkında hakaret ve tehdit şikayetinde bulunulduğu, bu durumda Cumhuriyet Savcısı"nın kanunla yükümlü olduğu araştırma ve incelemeyi yaptıktan sonra evrakı muktezaya bağlaması gerektiği düşünülmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172. maddesinde: "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükmü,
Aynı Kanun"un 173/1. maddesindesinde: "Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısı"nın yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir." hükmü,
Son olarak da 173/6. maddesinde ise: "İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172. maddenin ikinci fıkrası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, müşteki ..."nın şahsi aracı ile trafikte seyir halindeyken bir sokak köpeğine çarpması ve hayvanın ölmesi sonrasında, bu hayvanın fotoğraflarını sosyal medya ortamına konulduğu ve bu fotoğrafların altına da hakaret içerikli mesajların yazıldığı, müştekinin bu olaydan dolayı Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/2291 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şikayetçi olduğu, müştekinin şikayete konu ettiği olay ve diğer olaylardan dolayı anılan bu dosya kapsamında 14/12/2017 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara müşteki ... vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, itirazı incelemekle görevli İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği"nce 09/01/2018 tarihinde itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Öte yandan müşteki ... vekili tarafından, 18/01/2018 havale tarihli şikayet dilekçesi ile ilk dosyada şikayete konu yapılan hakaret eylemleri nedeniyle yeniden şikayetçi olunduğu, şikayet dilekçesinin Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2018/167 soruşturma sayılı dosyası kapsamında işleme alındığı, ancak, 25/01/2018 tarihinde, şikayete konu eylem hakkında daha öncesinde soruşturma yapılıp kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve bu şikayetin mükerrer olduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ve bu karara da müşteki vekilinin itirazı üzerine, itirazı incelemekle görevli İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği"nce 09/03/2018 tarihinde itirazın reddi kararı verilmiştir.
Kanun yararına konu edilen kararın, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği"nce 2018/2631 değişik iş sayılı dosya kapsamında 09/03/2018 tarihinde, yukarıda belirtilen ikinci şikayet üzerine verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın reddi kararı olduğu, bu kararın da; ilk başvuru üzerine verilen İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 2017/6972 değişik iş sayılı, 09/01/2018 tarihli itirazın reddi kararı üzerine onun mükerriri olan soruşturma nedeni ile verildiğinden dolayı usule uygun olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 13/01/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
Karşı Oy
Olay: Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"na 18/01/2018 tarihinde vekili vasıtasıyla şikayet dilekçesi veren ... kendisine facebook üzerinden hakaret ve tehditte bulunan ..... numaralı hattın kullanıcısı ... hakkında şikayetçi olmuş.
Şile Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yapmadan 25/01/2018 gün 2018/83 sayılı kararı ile hakaret suçundan olay ile ilgili Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/1610 karar numarası ile devam eden soruşturmanın mükerrer soruşturma niteliğinden olduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş, bu karara süresi içerisinde müşteki vekili itiraz etmiş, itiraz üzerine İstanbu Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği 09/03/2018 gün 2018/2631 D.İ. sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş.
13/04/2018 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"ne gönderilmek üzere Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"na vekili vasıtasıyla dilekçe veren ... bu karar karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesini talep etmiş, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Kanun Yararına Bozma talebinde bulunmuş, bu talep Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 18. Ceza Dairesi"ne gönderilmiş, Daire 13/01/2020 gün ve 2020/164 sayılı kararı ile oy çokluğuyla Kanun Yararına Bozma isteğinin reddine karar vermiştir. 18. Ceza Dairesi"nin ret kararına katılmıyorum.
Nedenler: Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/2291 sayılı soruşturma evrakında suç tarihi 21/11/2017 suçlar tehdit, hakaret, mala zarar verme, müşteki şüpheliler ..., ... şüpheli ... olarak gösterilmiş ve yapılan soruşturma sonrası 14/12/2017 tarih ve 2017/1610 sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile Soruşturma sonlandırılmış, bu karara yapılan itiraz üzerine İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği 09/01/2018 gün 2017/6972 D.İ. sayılı kararı ile İtirazın Reddine karar vermiştir.
Kanun Yararına Bozma isteği ile temyize getirilen Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2018/167 soruşturmaya konu şikayet dilekçesindeki olayda ise müşteki ... suçlar tehdit ve hakaret şüpheliler ise...... numaralı hattın kullanıcısı ... olarak gösterilmiştir. Şile Cumhuriyet Başsavcılığı mükerrer soruşturma nedeni ile 25/01/2018 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar vermiş, bu karara yapılan itiraz üzerine İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği İtirazın Reddine karar vermiştir.
A- Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2017/2291 soruşturma sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, soruşturmanın hakaret, tehdit ve mala zarar verme suçlarını kapsadığı oysa Şile Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2018/167 sayılı soruşturma dosyasında ise ..."nın şüpheli değil müşteki olduğu, ... dışında diğer dosyadan farklı 22 kişi hakkında hakaret ve tehdit iddialarını içeren şikayetin bulunduğu. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı"nın kanunla yükümlü olduğu araştırma ve incelemeyi yaptıktan sonra soruşturma evrakını sonlandırması gerektiği düşünülmeden Sulh Ceza Hakimliği İtirazın Kabulü yerine reddine karar vermiştir.
B- CMK 160. maddesi Cumhuriyet Savcısı"na ihbar veya başka suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına dair karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırması gerektiğini, Cumhuriyet Savcısı"nın maddi gerçeğin araştırmasını ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için şüplelilerin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ile görevli olduğunu belirtmektedir.
Etkin ve adil bir soruşturma yapmak için verilen şikayet dilekçesi üzerine Cumhuriyet Savcısı kendisi veya emrindeki kolluk kuvvetleri vasıtası ile soruşturmaya başlamalı, dellilleri toplamalı, bu konuda veya benzer konuda soruşturma yapılmış ise bu dosyayı getirttirip incelemeli.
CMK 170/2. maddesine göre topladığı yeni deliller karşısında kamu davası açılması için yeterli şüpheye ulaşması halinde, yeni delilin varlığı nedeniyle Sulh Ceza hakiminden Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın kaldırılmasını istemeli ve karar kaldırıldıktan sonra İddianame düzenlenmelidir.
Başka bir ifade ile CMK 172/2. maddesine göre Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmesi halinde bu hususta Sulh Ceza Hakimliğinden Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın kaldırılması istenmeli ve daha sonra kamu davası açılmalıdır.
02/01/2017 tarihinde CMK 172/2. maddesinde yapılan düzenlemede eski Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın varlığı nedeniyle kamu davası açılmaz diyor, soruşturma yapılmaz demiyor, delilleri toplamak ile görevli Cumhuriyet Savcısı yaptığı soruşturma sonrası yeni delillere ulaşır ve bu delilleri Kamu davasının açılması için yeterli görürse Sulh Ceza Hakimi"nden Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın kaldırmasını istemeli ve aldığı karar doğrultusunda işlem yapmalıdır.
CMK 172/3. maddesi uyarınca etkin soruşturma yapılmadan Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verilmesi halinde bu kararın hukuka aykırı olduğu. Etkin soruşturma yapmadan yalnızca şikayet dilekçesi üzerine Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verilmesi bu nitelikte bir Hukuka aykırılıktır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair verilen kararın gerekçesi incelendiğinde mükerrer denilen soruşturma dosyasının içeriği ile bire bir aynı olmadığı, bu nedenle bu şikayet dilekçesi ile ilgili etkin bir soruşturma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme yapılarak mükererrlik nedeni ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verilmiştir. İki soruşturma dosyasında da suçlar ve şüpheliler yönünden farklar vardır.
Sonuç: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz üzerine, itirazın kabulü yerine reddine Sulh Ceza Hakimi tarafından karar verilmesi hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı bu karara karşı kanun yararına bozma isteminin CMK 309/4-a maddesi uyarınca kabulüne karar verilmesi gerekirken, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesine karşıyım.