Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi .....adresine gönderilen 1.haciz ihbarnamesi "Birlikte sakin yeğeni ..... imzasına"17.9.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bundan sonra aynı adreste 89/2 haciz ihbarnamesi 6.11.2009, 89/3 haciz ihbarnamesi 22.12.2009 tarihinde muhatabın bizzat kendisine tebliğ edilmiştir.
Şikayetçi 3.kişi Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğüne (2010/72 muh.) 06 Ocak 2010 tarihinde verdiği dilekçe ile; 3.haciz ihbarnamesini tebellüğ ettiğini; 1.ve 2.haciz ihbarnamelerinin eline geçmediğini, kime tebliğ edildiğini bilmediğini, borçlunun kendisinden herhangi bir alacağı olmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamesine itiraz etmiştir.
İİK.nun 16/1.maddesi gereğince şikayet, muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği kabul edilse bile, 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 22.12.2009 tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebligatın usulsüzlüğü şikayet edilmediğinden haciz ihbarnameleri kesinleşmiştir.İptali istenen icra müdürünün kararında yasaya aykırılık olmadığından ve işlemin mahiyeti İİK.nun 16/2.maddesi kapsamına da girmediğinden olayda süresiz şikayet hakkının varlığından da söz edilemez. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.