Nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükmedilen cezanın süresine göre, temyizin duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın, katılan adına başkası eliyle bono tanzim ederek icra takibine koymak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettiğinin ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanık ile katılan arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesinin temini için; sanık ile katılan arasındaki tüm icra takip dosyaları ile dava dosyalarının bulundukları yerden getirtilerek incelenmesi, alacak-borç durumuna ilişkin tarafların ticari defter, hesap ve kayıtları üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılarak kayıtların delil niteliğinde kabul edilebilecek düzende usulüne uygun tutulup tutulmadığı ve senedin mal alımından kaynaklanan borca karşılık verildiği yönündeki savunmaya göre sanığın bir hukuki ilişkiye dayanan alacağının varlığı da araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 16/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.