16. Ceza Dairesi 2019/2399 E. , 2021/2182 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince 6"şar yıl 3"er ay hapis cezasına,
2-Sanıklar ... ve ..."ın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince 7"şer yıl 6"şar ay hapis cezasına,
3-Sanık ..."ün, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, 63. maddeleri gereğince 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına,
4-Sanık ..."un, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, 63. maddeleri gereğince 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına,
5-Sanık ..."in TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 delaletiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin Kahramanmaraş 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2018 gün ve 2016/361 Esas, 2018/61 Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının sanık ... hakkında kurulan hükümdeki "8 yıl 1 ay 15 gün hapis" cezası ibaresinin "7 yıl 13 ay 15 gün hapis" cezası olarak değiştirilmesi suretiyle düzeltilerek tüm sanıklar yönünden esastan reddine,
Sanıklar ..., ..., lll’in TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 221/4, 221/5, 62/1, 53, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6-7, 63. maddeleri gereğince 2"şer yıl 1"er ay hapis cezasına ilişkin Kahramanmaraş 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2018 gün ve 2016/361 Esas, 2018/61 Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine,
Ek Tebliğnamedeki düşünce : Onama - Düzeltilerek onama
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, diğer sanıklar hakkındaki hükümler olağan süresinde temyiz edilmekle,
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen onbeş günlük yasal süresinden sonra 25.11.2019 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla, CMK 298. maddesi uyarınca temyiz talebinin süre yönünden REDDİNE,
II- Diğer sanıklar yönünden temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Temyiz taleplerinin reddi bulunmadığından işin esasına geçildi
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanıklar ... ve ..."ın örgütle iltisaklı olması nedeniyle kapatılan okullara çocuklarını göndermelerinin, müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında İlk Derece Mahkemesince hüküm kurulurken doğru olarak belirlenen 8 yıl 1 ay 15 gün süreli hapis cezasının, Bölge Adliye Mahkemesince yanlış hesaplama neticesinde 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası olarak değiştirilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın ByLock kullandıklarına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ve yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama
maddesi olarak sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6-7 maddeleri gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmede bu hususun CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki "delaletiyle 58/6-7 maddesi" ibaresinin çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak:
a- Sanıklar ..., ..., ... yönünden:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin Fetö/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu/vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden istenmesi,
Ayrıca sanık ... yönünden; örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanıkla ilgili bilgi ya da beyan bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa temin edilerek temyiz aşamasında gelen, sanığın operasyonel hat kullanan mahrem imam ... ile iletişim kaydının olduğuna ilişkin raporla birlikte okunması, gerekirse mahrem imam olduğu belirtilen şahsın aşama ifadelerinin getirtilmesi, sanık ... yönünden hükümden sonra gelen ...e ilişkin beyanın, sanık ... yönünden hükümden sonra gelen tanık Mehmet Yıldız"a ait beyanın CMK"nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılması, tüm sanıklar yönünden gerektiğinde adı geçen ya da tespit edilen şahısların tanık olarak dinlenilmesinden sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanık ... yönünden:
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, safahattaki ikrarında geçen faaliyetleri hükme esas alınan ancak hakkında TCK"nın 221. maddesi tatbik edilmeyen geçmişte sabıkası bulunmayan ve duruşma tutanaklarında hakkında olumsuz bir gözlem yer almayan sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, yetersiz ve dosya kapsamıyla uyumlu olmayan gerekçelerle takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c-Sanık ... yönünden:
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın ByLock kullandığına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 08.06.2020 tarih, 2019/12181 E. 2020/2904 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı dosya kapsamına uygun olarak kabul edilen sanığa verilen cezadan, yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin, niteliği ve faydalılık derecesi ile yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetilerek dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun azami hadde yakın bir indirim yapılması gerekirken dosya kapsamı ile uyuşmayan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
d- Kabul ve uygulamaya göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6-7 maddeleri gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 17.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.