19. Hukuk Dairesi 2014/18887 E. , 2015/7515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, dava konusu bononun davalı ile dava dışı ... Şti. arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcun teminatı olarak düzenlendiğini, müvekkilinin de bonoyu kefil sıfatı ile imzaladığını, bono bedeli kadar mal ya da hizmet alımının bulunmadığını, dolayısıyla davalının bono bedeli kadar alacaklı olmadığı gibi borcun ödenmesine rağmen davalı yanca icra takibine devam edilerek müvekkiline haciz uygulandığını ileri sürerek, bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bononun dava dışı şirketin müvekkiline olan borçları için alındığını, takipten sonra dava dışı şirket tarafından müvekkiline harici ödemelerde bulunulduğunu, ancak bu ödemelerin borcu kapatmaya yetmediğini, icra takibi ve haciz tarihinden sonraki dönemlere ilişkin olarak davacı yanca sunulan tahsilat makbuzlarının müvekkilinin kabulünde olduğunu, ancak bu ödemelerin bonoya yönelik olmayıp dava dışı şirketin cari hesap borcuna karşılık olduğunu belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu bononun dava dışı şirketin davalı şirkete olan borcu için verildiği, bonoda davacının kefil olarak yer aldığı, bononun vade tarihi olan 30/12/2003 tarihinden sonra, bono asıl borçlusu dava dışı şirket ile bonoda kefil olarak sorumluluğu bulunan davacının yapmış olduğu ödemelerin 818 sy BK 86 mad ve yine 818 sy BK 84 mad gereğince öncelikle faiz ve ferilere mahsubu ile hesaplama sonucunda davacının icra takibine konu bonodan dolayı davalıya borcunun kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibine konu edilen bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, bonoya dayalı icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık icra takibinden önceki ve sonraki dönemde bonoya yönelik yapılan ödemelerin miktarı noktasında toplanmaktadır. Davalı alacaklı bononun keşidecisi dava dışı şirket tarafından icra takibine konu borç için 48.815,00 TL harici ödemede bulunulduğunu, bunun dışındaki ödemelerin dava dışı şirketin davalı şirket ile olan mal alım satımına dayalı cari hesap borcuna karşılık olduğunu savunmuştur. Bu durumda bu ödemenin başka bir alacağa ilişkin bulunduğu yönündeki ispat yükü davalı alacaklıda olup davalı alacaklının bu savunmasını ispat edememesi halinde ödemenin takip konusu yapılan ve muaccel olan borca karşılık yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek, davalıdan bu ödemenin başka bir alacağa yönelik olduğuna ilişkin delilleri sorulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz ve davalı itirazlarını karşılamayan bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.