MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı,... ili, .... ilçesi,... köyünde bulunan 101 ada, 731-758 ve 864 parseller ile 108 ada 14 parselde kayıtlı taşınmazlarda muris ..."in mirasçıları olan davalıların hissedar olduklarını, ..."in ... Vergi dairesi Başkanlığ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne 104.034,00 TL vergi borcu bulunduğunu ölümü nedeniyle... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/79 esas numaralı dosyasında tereke alacaklısı olarak ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki aldığını, taşınmazların aynen taksiminin mümkün olmaması nedeniyle satılarak paraya çevrilmesini istemiştir.
Davalılar, vergi borcunu kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazların mahkemece yapılan keşfi sonucunda toplam değerinin 136.667,12 TL olduğu, davacının ise 13 Aralık 2013 tarihi itibariyle 111.336,34 TL vergi alacağının olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davacının alacağının tam olarak tahsil edilebilmesi için 4 adet taşınmazın da satışına karar verilmesi gerekirken 3 adet taşınmazın satışından elde edilecek gelirin borcu karşılamaya yeteceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Ayrıca satışın da genel açık artırma yoluyla yapılacağının belirtilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 29.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.