20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8100 Karar No: 2017/6600 Karar Tarihi: 20.09.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8100 Esas 2017/6600 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/8100 E. , 2017/6600 K.
"İçtihat Metni"
Dava, taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile alacak talebine ilişkin olarak açılan davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın bulunduğu, dava konusunun taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine yönelik olduğu, sözleşme içerisinden gayrimenkul taşınmaz devrini de içerdiği anlaşıldığından aynına ilişkin dava niteliği ve kesin yetki söz konusu olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacı vekili tarafından 10/06/2015 havale tarihli davalının yetki itirazına ilişkin beyan dilekçesi ekinde sunulan avalının gerçek kişi tacir ve davacının ise tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında akdedilen 14/01/2014 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin uyuşmazlıkların çözümlenmesi başlıklı 14. maddesine göre uyuşmazlık halinde yetkili olacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacının eldeki davadaki talebi sözleşmenin feshi ile ödediklerini iddia ettiği bedelin tahsiline ilişkin olup, yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektiricek bir hususta yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığınahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.