Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10340
Karar No: 2014/8250

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/10340 Esas 2014/8250 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/10340 E.  ,  2014/8250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacılar ... vd. vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 13/11/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacılar ... vd. vekilleri Avukat ...tarafından davacı-karşı davalılar ... vd. aleyhine 04/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı ..."ın, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kesinleşen 2010/303 Esas ve 2010/325 Karar sayılı ilamı ile; 10 yıl hapis cezasına hükümlü olduğu, davalı vekili... tarafından davalının yasal kısıtlılık altına girdiği ve vekillik görevlerinin sona erdiği gerekçesiyle vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, bu çekilme dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmediği, adı geçen davalının hükümlü olup olmadığı konusunda Çankırı Cezaevine yazı yazıldığı ve davalının cezaevlerinde bulunmadığının bildirildiği ve mahkemece bu araştırma ile yetinilerek, davalı ..."a mahkeme gerekçeli kararın tebliği sağlanmadan dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
    Hakkında kesinleşen hapis cezası mahkumiyeti ile davalının yasal kısıtlılık altına girdiği anlaşılmasına rağmen davalının hükümlü olup olmadığı konusunda...Cezaevine yazılan yazı ile yetinilerek işlem yapılması yerinde değildir. Adı geçen davalının infazına ilişkin dosya da getirilerek davalının hükümlülük sıfatının devam edip etmediği,hükümlü sıfatı devam etmekte ise adı geçen davalıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır. Bir vasi tayin edilmemiş ise, yasal kısıtlıya vasi tayin edilmesi sağlanmalı ve mahkeme kararının vasiye tebliği sağlanmalıdır. Davalının hükümlü bulunmadığının anlaşılması durumunda ise davalı taraf vekilinin vekillikten çekilme dilekçesinin ve mahkeme kararının davalıya tebliği edilmesi sağlanmalıdır.
    SONUÇ: Dosyanın yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 21/05/2014 gününde oçokluğuyla karar verildi.
    (M)
    KARŞI OY YAZISI

    TMK’nun 404, 405, 406, 407 ve 408. maddelerinde düzenlenen vesayeti gerektiren hallerin davanın herhangi bir tarafı için yargılamanın devamı sırasında ortaya çıkması halinde, kısıtlılık altına girecek olan tarafın dava ehliyet, varsa vekilinin kısıtlıyı temsil etme yetkisi ortadan kalkar.
    Dava ehliyeti ve taraf teşkili, kamu düzeni ile ilgili olup, önemli usul kurallarından olduğundan mahkeme hakimi tarafından taraf teşkili sağlanana kadar yargılamaya ara verilerek re’sen bu konudaki usuli işlemler bekletici mesele kabul edilerek, kısıtlılık altına alınacak tarafa (kişiye) vasi tayin ettirilmesi bakımından ya davanın taraflarına mehil vererek, ya da vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesine re’sen ihbarda bulunarak kısıtlılık altına alınacak kişiye vasi tayin ettirilmesini, vasiye husumet izni alınması gereken hallerde bu izninde vesayet makamından alınmasını ve bu suretle tayin edilecek vasi veya onun vekalet vereceği vekili huzuru ile taraf teşkilini sağladıktan sonra yargılamaya devam ederek nihai kararın verilmesini sağlaması gerekir.
    Yukarıda açıklanan ve bekletici mesele yapılması gereken usuli işlemler yapılmadan yargılamaya devam edilmesi ve esasa ilişkin karar verilmesi halinde kısıtlılık nedeniyle dava ehliyeti kalmayan kişi ve bunun varsa vekili huzuru ile yargılama yapılması taraf teşkili yönündeki eksikliktir. Bunların yapacağı yargılama işlemleri geçersizdir. Ve yok hükmündedir. Bu durum, kısıtlı olan taraf yönünden iddia ve savunma hakkının ortadan kaldırılması sonucunu doğurur ki böyle bir sonuç bozma nedenidir.
    Bu durumda olan bir dosyadaki kısıtlılık hali ile ilgili yukarıda açıklanan usuli eksiklikler giderilmeden karar verilmesi ve kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın bu eksikliklerin giderilmesi için geri çevrilmesi yolu ile giderilmesi, yasalara ve benim düşünceme göre doğru değildir. Zira,
    Öncelikle yargılama sırasında kısıtlılık hali ortaya çıkmakla, o andan itibaren dosyada taraf teşkili kalmayacağından ve bunun sonucu olarak kısıtlılık altına giren tarafın iddia ve savunma hakkı kısıtlanacağından ve bu durumda bozma nedeni olduğundan,
    Ayrıca, vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi olup, vasi tayini ayrı bir yargılamayı ve yargılama sürecini gerektirdiğinden ve geri çevrilmiş dosyada, dosya ele alınmadan bu süreci takip etmek ve eksiklikler giderildikten sonra dosyayı Yargıtay’a göndermek kalem mevzuatı açısından güvenilir olmadığı gibi, bir an için bunların zamanında yerine getirildiği kabul edilse dahi bu çevirme ile sağlanan gelişmeler yargılama sırasındaki taraf teşkili eksikliğini hiçbir zaman gidermeyeceğinden, iddia ve savunmanın kısıtlandığının re’sen veya ileri sürülmesi halinde kararın bozulması zorunlu olacağından ve bunun sonucu olarak da geri çevirme işlemlerinin zaman kaybından başka dosyaya bir katkısı olmayacağından dosyanın geri çevrilmesi yolu ile kısıtlılık hali ile ilgili işlem ve uygulama yapılması doğru değildir.
    Bu nedenlerle kararın bozulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun geri çevirme karar ve uygulamalarına katılmıyorum.21/05/2014








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi