11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1952 Karar No: 2017/2737 Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1952 Esas 2017/2737 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/1952 E. , 2017/2737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2014/871-2015/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalının 15/11/2006 tarihinden itibaren müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, 08/11/2008 tarihinde iş akdinin sonra erdiğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 5/D maddesine göre davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra kendi namına iş veren ile rekabet edecek bir iş yapmayacağını ve böyle bir işletmede ortak veya sair sıfatla ilgisinin bulunmayacağını, davalı tarafın sözleşme hükmüne aykırı dayanarak ve sözleşmenin sona ermesinde 02/02/2009 tarihinde kurulan Nurtay Şirketine ortak ve müdür olduğunu, müvekkilinin müşterilerine elektronik postalar yollayarak müşterilerini etkilemeye çalıştığını, davalının ortağı ve sorumlusu olduğu şirketin faaliyet konusunun davacı şirketle aynı olduğunu, 01/01/2007 tarihinde Hizmet Sözleşmesine ek olarak imzalanan rekabet yasağı sözleşmesi uyarınca rekabet yasağının ihlal edilmesi halinde brüt maaşın 4 katı cezai şart öngörüldüğünü, sözleşmeye aykırılıktan dolayı davalının son aldığı aylık brüt ücretinin 4 katını ve ticari itibarının zedelenmesinden dolayı da 7.500,00TL"nin tazminat olarak müvekkiline ödenmesi talep etmiştir. Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında imzalan sözleşmelerde 5/D maddesinin bulunmadığı, rekabet yasağı hükmünün sınırsız olmayacağını, müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra çalışmakta olduğu davacı şirketten ayrıldığına dair mail gönderdiği, bu durumun ise bu iş piyasasında işten ayrılan elemanların doğal olarak yapmaları gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; sözleşmelerdeki sır saklama yükümüne ilişkin şartlar işçinin çalıştığı zamanı kapsadığı, davalının sır saklama yükümünü ihlal ettiğine dair bir delilin dosya kapsamında olmadığı, rekabet yasağını ihlal eden bir durumun da dosya kapsamında bulunmadığı, davalının aynı sektörde çalışmasını engelleyen bir madde hükmünün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.