16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4497 Karar No: 2018/4985 Karar Tarihi: 11.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4497 Esas 2018/4985 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi ve suç Silahlı terör örgütüne üye olma olarak belirlenmiş. TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına istinaf başvurusu yapılmış, ancak başvuru esastan reddedilmiş. Dosya incelendiğinde ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağına gerek duyulmadan sanığın bylock kullanıcısı olduğu görülmüş. Usuli işlemler kanuna uygun yapılmış, deliller hukuka uygun olarak elde edilmiş, iddia ve savunmalar eksiksiz olarak sergilenmiş, vicdani kanı çelişmeyen verilere dayandırılmış, eylemler doğru şekilde nitelendirilmiş ve kanunun öngördüğü suç tipine uygun bulunmuş. Hüküm temyiz edilmiş, ancak nedenleri görülmemiş, dolayısıyla temyiz davası esastan reddedilerek hüküm ONANMIŞTIR. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2018/4497 E. , 2018/4985 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki tanık beyanları da göz önüne alındığında dosya içerisinde bulunan diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.