17. Ceza Dairesi 2016/16471 E. , 2018/9621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin olarak, sanığın adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan silinme şartları oluşmuş mahkumiyeti ile birlikte hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin ilamının bulunduğu ve atılı suçun 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen ""Kasıtlı suçtan mahkum olmama"" nesnel koşulunun bulunduğu, suça konu eşyanın iadesinin de sağlandığının anlaşılması karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel koşullardan bir diğeri olan mağdurun maddi zararının da olmadığı gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, ""Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması"" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, sanık hakkında “Kasıtlı suçtan sabıkalarının bulunması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin olarak,
a- Sanığın tekerrüre esas alınan Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/487 Esas ve 2008/149 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başka da tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sanığın adli sicil kaydında yer alan, daha önce kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına ilişkin ilamın 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, yapılacak uyarlama yargılaması sonucunda davanın düşmesine karar verilmesi halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen ""Kasıtlı suçtan mahkum olmama"" nesnel koşulunun oluşacağı, suça konu eşyanın iadesinin de sağlandığının anlaşılması karşısında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel koşullardan bir diğeri olan mağdurun maddi zararının da bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, ""Sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması"" koşulu ile TCK’nın 51/1-b maddesinde düzenlenen sanık hakkında, “Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığı” hususu değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile hükmolunan hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c-5237 sayılı TCK"nın 50/1. maddesinde “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre” kanunda belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilebileceği hususu gözetilmeden “Tekerrüre esas sabıkasının bulunması” şeklindeki yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “25.01.2011” yerine “26.01.2011” olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.