18. Ceza Dairesi 2016/18242 E. , 2017/458 K.
"İçtihat Metni"
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1-3, 43, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 5.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Gemerek Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/126 esas, 2011/91 sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 08/04/2013 tarihli ve 2012/6538 esas, 2013/2912 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, yapılan yargılama neticesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1-3, 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 06/02/2014 tarihli ve 2013/50 esas, 2014/17 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine yapılan yargılama sonunda hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 265/1-3, 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 27/01/2016 tarihli ve 2015/112 esas, 2016/15 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21/11/2016 gün ve 388988 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 307/4. maddesindeki; "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262 nci maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz." şeklindeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde sanık hakkında Gemerek Asliye Ceza Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda önceki hükümde belirlenen cezadan daha ağır ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca 326. maddesinin 4. fıkrasında; “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” şeklinde yasal düzenlemeye yer verilmiştir.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 307/4. maddesinde de; “Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262. maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” düzenlemesine yer verilmek suretiyle, aleyhe bozmama ilkesi korunmuştur.
Yasanın açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere; yaptırım ve sonuçları aleyhe değiştirme yasağının kapsamı ceza ve yaptırım miktarı ile sınırlıdır. Ceza miktarı yönünden kazanılmış hak; sanık veya onun lehine ilgililer tarafından temyiz davası açıldığında, lehe bozma üzerine yeniden kurulan hükümle belirlenen cezanın ve sonucun önceki hükümle belirlenen cezadan ve sonuçtan daha ağır olmamasıdır.
İncelenen somut olayda; sanık hakkında 16.09.2010 tarihinde işlediği iddia olunan görevi yaptırmamak için direnme suçundan 26.10.2010 tarihli iddianame ile dava açıldığı, sanık hakkında Gemerek Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/126 esas, 2011/91 sayılı kararı ile 5.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanığın temyizi üzerine kararın Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 08/04/2013 tarihli ve 2012/6538 esas, 2013/2912 karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususu açısından sanık lehine bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında 8 ay 10 gün hapis cezasına hükmedildiği, hükmedilen hapis cezasının açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine yapılan yargılama sonunda Gemerek Asliye Ceza Mahkemenin 27/01/2016 tarihli ve 2015/112 esas, 2016/15 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 265/1-3, 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, sanık hakkında bozma sonrası verilen hükmün sanığın aleyhine olacak şekilde tesis edilmesi suretiyle, CMK’nın 307/4.maddesinde düzenlenen uygulamaya aykırı davranılarak sanığın hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında, Gemerek Asliye Ceza Mahkemenin 27/01/2016 tarihli ve 2015/112 esas, 2016/15 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanık hakkında aynı Mahkemenin 03.03.2011 tarihli kararı da gözetilerek, sanığa görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK"nın 265/1, 265/3, 43/2 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 8 ay 10 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek sanığın, 5.000 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
3- TCK"nın 52/4 maddesi gereğince adli para cezasının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine,
4- Kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 16.01.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.