Taraflar arasındaki davada ayrı ayrı yetkisizlik kararı kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davalı kurum tarafından yersiz ödeme yapıldığı iddiası ile yapılan kesintinin iptali ile yapılan kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir, dava konusu kesintilerinin yapıldığı dönemde davacının 4/b"li olarak sigortalı çalışmasının bulunduğu kesintilerinin de bu dönemde yapıldığı ve dava konusu olan dönemde davacının bulunan hastanelerde çalışmadığı, davacı kadroya geçtikten sonra hastanelerde çalışmaya başladığı, dava konusu dönemde Müdürlüğünce yapılan 4/b"li kesinti işleminin bulunmadığı, dava konusu dönemde kurumca yapılan kesinti işlemlerinin Müdürlüğünce yapıldığı, bu değerlendirmeler karşısında davalı kurum vekilinin yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
de, davacının çalıştığı iş yerinin sayılı Kanunun 4/b bendine göre sözleşmeli hemşire olduğu, davacının kurumu ile yapılan yazışmaların olduğu anlaşılmıştır. Genel kurallara göre davacının ikametgahı ve müracaat edilen ve işlemin yapıldığı yerin gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, HMK"nın yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır. İş mahkemesine açılan davada yetki, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesidir. İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan davalı tarafça süresinde itiraz edilmese de; hakim kendiliğinden bu hususu gözönünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, -2- 2017/8195-2017/6595



davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re"sen yetkisizlik kararı verebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, müvekkilinin 19/03/2009-15/08/2011 tarihine kadar 657 sayılı Kanunun 4/b bendine göre sözleşmeli hemşire olarak çalıştığını, daha sonra kadrolu olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre zarfında müvekkiline yapılan ek ödemelerden her ay haksız şekilde kesintisi adı altında kesinti yapıldığını ve bu durumun 15/08/2011 tarihine kadar sürdüğünü belirterek 27/11/2015 tarihinde bu konu ile ilgili taraflarınca başkanlığına hitaben bahse konu kesintinin iadesine ilişkin başvuru yaptıklarını ancak kurumun talebi reddettiğini belirterek söz konusu kesintilerin iadesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın Başkanlığının bulunduğu bulunduğu açılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Bu durumda, davanın ilk açıldığı olup, uyuşmazlığın davaya konu kurum işleminin yapıldığı görülüp çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.